Examples of using "Dawać" in a sentence and their turkish translations:
Sadece vermek.
Geri verecek çok enerjim vardı.
Doğadan o kadar çok şey almıştım ki artık geri verebiliyordum.
O, Alex'e her konuşmasında bir ceviz verme yerine, onu sadece özellikle "ceviz" dediğinde verecekti.