Examples of using "Zacząć" in a sentence and their turkish translations:
Şimdi başla.
Baştan başlama zamanı.
O, başlamak üzereydi.
Planlar yapmaya başlamak istiyorum.
Baştan başla.
Başlayabilir miyim?
Peki bu kalıplaşmışlığı bozarak
Derhal başlamalıyız.
Başlamak mücadelenin yarısıdır.
Ben başlamak için hazırım.
Sanırım başlama zamanı.
- En erken ne zaman başlayabilirsiniz?
- En erken ne zaman başlayabilirsin?
Bence işe başlamalısın.
Tekrar başlayabiliriz.
Nasıl başlayacağımı bilmiyordum.
Nerede başlayacağımı bilmiyordum.
Derhal başlamalı mıyım?
Başlama zamanı.
Valizimi hazırlamaya başlamalıyım.
Derhal başlamalısın.
Ama önce hikâyeye,
Gecenin son gösterisi... ...başlamak üzere.
Şimdi eğitimine başlama zamanı.
Konuşmalar yakında başlaması gerekir.
Yeniden başlayamaz mıyız?
Nasıl başlayacağımdan emin değilim.
Başlamaya hazır mısın?
Her an yağmur yağabilir.
Bir mektuba başlamak her zaman zordur.
Tom'un nereden başlayacağına dair hiçbir fikri yok.
Tom ağlamaya başlayabilir gibi görünüyor.
Cümleye büyük harfle başlamalısın.
Ve sonra ahtapot gibi düşünmeye başlaman gerekiyor.
Başlamak için asla çok geç değildir.
Renkli kontak lensler takmaya başlamam gerektiğini düşünüyor musun?
Ama en baştan başlamak istiyorsanız "Bölümü Tekrar Oynat"ı seçin.
Taze bir başlangıç zamanı.
Doğadan o kadar çok şey almıştım ki artık geri verebiliyordum.
Öğrenmeye başlamak için asla çok erken değildir.
Tom bu yaz yüzme dersleri almaya başlayacak.
İki haberimiz var. Biri iyi biri kötü. Hangisinden başlayalım?
Ama havalimanına geldiğimize göre göreve baştan başlayabiliriz. Tekrar gökyüzüne çıkmak isterseniz "Bölümü Tekrar Oynat"ı seçin.
Öğrenmekte olduğunuz dili konuştukları bir ülkeye gidemiyorsanız bölgenizdeki o dili ana dil olarak konuşanların takıldığı bir bar bulun ve orada takılmaya başlayın.