Examples of using "Każdym" in a sentence and their turkish translations:
Her neyse.
Dünya'nın neresinde olursa olsun...
Yine de teşekkürler.
Gerçekten de her yönden daha güvenli bir hâle geldik.
O, her anlamda mükemmel.
Her halukârda program bir başarıydı.
Sinestiler evren boyunca yaratılmıştır.
gittikçe derinleşiyor.
Her yıl biraz daha yakışıklı oluyorsun.
Bunu her zaman yapmalı mısın?
Sen bunu her zaman yapmak zorunda mısın?
Tom'un her inçi bir beyefendi idi.
Her neyse, ben elimden geleni yaptım.
ama en ufak baskıda yeniden kanamaya başlıyorlardı.
kendimi yalnız hissettiğimde bana yoldaşlık ettiğin için
Hastaların durumu her gün değişir.
Her yıl gittikçe güzelleşiyorsun.
Sunumumu yaptıktan sonra oradakilerin her biriyle konuştum
Her neyse, o size uygun değil.
Kayalık havuzunun oyuncuları her gelgitte değişir.
Ne kadar yaşlı olursanız olun, öğrenmek hala mümkün.
Yani soyları tükenmeye doğru giderken ölen her orangutanın başına gelenler
Bacağınızı her çekişinizde, daha da derine doğru emiyor.
bu gösteride, tüm görüş seviyelerinden insanları alıp
Her halükârda, sadece yağmur durursa, sonra dışarı çıkabiliriz.
O her bakımdan kız kardeşinden farklıdır.
Boston'a her gelişinde Tom'u görürüm.
Her neyse, o şimdi Paris'te olabilir.
Ancak, ben farklı düşünenlerden biriyim.
Pavlov köpeklerini her ne zaman beslese zil çaldı.
Tom dişçisine her yemekten sonra dişlerini fırçaladığını söyledi.
Dev bir sincap ağzını her seferinde düzinelerce küçük incir tohumuyla dolduruyor.
Her neyse, ben liseden mezun olduktan sonra üniversiteye gideceğim.
Her konuştuklarında tartışırlar.
Diğer ülkelerde başkan gerçekten güçlü bir kişi oluyor ancak İsviçre'de bu güç
Hitler'e karşı olan oldukça büyük bir kesime sahip olmalarına rağmen
Çok sinir bozucu... Ne zaman bilgisayarı kullansam başıma ağrılar giriyor.
Her neyse, üzülmek zorunda değilsin.
O, Alex'e her konuşmasında bir ceviz verme yerine, onu sadece özellikle "ceviz" dediğinde verecekti.
Boston'a sık sık gitmem ama her gidişimde ondan çok hoşlanıyorum.