Examples of using "Dala" in a sentence and their turkish translations:
Benden uzak durun.
- Uzak durmalıydın.
- Uzak durmalıydınız.
- Uzakta kalmalıydın.
Kötü arkadaştan uzak dur.
O, George'tan gazeteyi aldı.
Doğduğu yerden uzakta yaşıyor.
Politikanın dışında kalacağına söz vermişti.
Beni buradan uzaklara götürecek bir tekne istiyorum.
Yerinde olsam Tom'dan uzak dururdum.
Bir topluluk hâlinde ağaçlarda ve avcılardan uzakta yaşarlar.
Doktor'un tavsiyesi çok içmemi engelledi.
Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.
Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.
Gelgit, döllenmiş yumurtaları resifteki aç karınlardan uzağa savuruyor. Onları derin sulara yolluyor.
Çek ellerini üzerimden.