Examples of using "Siccità" in a sentence and their turkish translations:
çünkü bölgede afet ölçeğinde bir kuraklık var.
Bu kıtlık süresince birçok köylü hayatını kaybetti.
Bu şehir, yağmur yağmazsa yakında şiddetli bir su sıkıntısı yaşayacaktır.
Merkezi Çin'de Yangtze nehri boyunca şehirler ve taşra 50 yıldan daha fazla bir süredir ülkenin en kötü kuraklığı ile boğuşuyor.