Translation of "Centrale" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Centrale" in a sentence and their turkish translations:

- La Germania è nell'Europa centrale.
- La Germania si trova nell'Europa Centrale.

Almanya Orta Avrupa'dadır.

L'Austria è situata nell'Europa Centrale.

Avusturya, Orta Avrupa'da yer almaktadır.

- Il Fondo Centrale di Singapore fornisce pensioni.
- Il Fondo Centrale di Singapore fornisce delle pensioni.

Singapur'un Merkez Fonu emeklilik sağlar.

Il punto centrale è l'evento chiave.

Orta nokta hikâyenin anahtar olayıdır

Il monsone è un elemento centrale.

Muson merkezi bir unsurdur.

Vivono nelle giungle dell'America centrale e meridionale

Orta ve Güney Amerika ormanlarında yaşıyorlar

Che guardò la figura centrale e disse:

Merkez karaktere baktı

È tardi a Lopburi, nella Thailandia centrale.

Tayland'ın orta bölgesindeki Lopburi'de gecenin geç saatleri.

Lui gioca un ruolo importante, quasi centrale.

O önemli, neredeyse kilit rol oynamaktadır.

Il falasco si trova ovunque, in America centrale.

Uzun otlar Orta Amerika boyunca her yerde bulunur.

La prossima fermata è "Stazione centrale di Berlino".

Bir sonraki durak "Berlin Merkez İstasyonu"

Il sistema centrale nervoso consiste di quattro organi.

Merkezî sinir sistemi dört organdan oluşur.

Il Kazakistan è uno dei paesi sviluppati dell'Asia Centrale.

Kazakistan, Orta Asya'daki gelişmiş ülkelerden biridir.

Il Kazakistan è il paese più grande dell'Asia Centrale.

- Kazakistan, Orta Asya'daki en geniş ülkedir.
- Kazakistan Orta Asya'daki en büyük ülkedir.

Mario Draghi è il capo della Banca Centrale Europea.

Mario Draghi, Avrupa Merkez Bankası'nın başkanıdır.

Gonfiandosi nella parte centrale, per esempio, e non alle estremità.

üst kısımda değil orta kısımda şişme gözlemleniyor.

Allo stesso modo, la sorveglianza facciale consente a un’autorità centrale --

Benzer şekilde, yüz gözetimi, merkezî bir otoriteye --

Quando ero lì, ho appreso che la centrale nucleare di Onagawa

Oradayken, Onagawa nükleer santralinden de haberim oldu.

Finché non sono andato nel Kalahari centrale, circa 20 anni fa.

Ta ki yaklaşık 20 yıl önce Kalahari'nin merkezine gidene kadar.

Per trasmettere ognuno dei vostri pensieri a un computer centrale del governo,

bütün düşüncelerinizi merkezi bir bilgisayara aktarmak istese

Si, hai capito bene.. avendo la propria moneta, la banca centrale italiana poteva

Evet, doğru duydunuz. Kendi para birimine sahip olarak İtalyan Merkez Bankası

Gli Euro sono emessi della Banca Centrale Europea, che comprende i rappresentanti di tutti

Eurolar Avrupa Merkez Bankası tarafından basılır, ki tüm üye ülkelerin

La bonifica del sito della centrale nucleare Fukushima Dai-ichi può durare anni, probabilmente decenni.

Fukushima Daiichi tesisindeki temizlik, yıllar belki de on yıllar sürebilir.

Le città e le province lungo il fiume Yangtze nella Cina centrale sono alle prese con la peggiore siccità del paese in più di 50 anni.

Merkezi Çin'de Yangtze nehri boyunca şehirler ve taşra 50 yıldan daha fazla bir süredir ülkenin en kötü kuraklığı ile boğuşuyor.