Examples of using "Prese" in a sentence and their turkish translations:
Fimi izlemeye gitti
Ama Roma da bunun farkına varmıştı.
O, en iyi kitabı aldı.
Onunla asansöre bindi.
Tom onu aldı.
Haziran 1811'de Tarragona'yı aldı.
Ailenin bir fotoğrafını çekti.
Tom sıraya girdi.
Kaç tane aldın?
Zavallı küçük kuşla ilgilendi.
Tom büyük bir yudum aldı.
Kalemi aldı ve adresi yazdı.
Tom biraz turta aldı.
Bir parça tebeşir aldı.
O, sınavda 85 puan aldı.
O, kestirmeden gitti.
O bir şemsiye aldı.
Tom onu götürmedi.
Mary doğum kontrol hapı aldı.
Herkes pozisyonunu aldı.
O yanlışlıkla yanlış şapkayı aldı.
Tom kilo aldı.
Hiç kimse kilo almadı.
Tom notlar aldı.
Tom, buzdolabından portakal suyunu aldı.
Sol eli ile topu yakaladı.
Tom bir aspirin aldı.
İstediği şeyi aldı.
Tom kartları aldı ve onları karmaya başladı.
Bir ayna aldı ve diline baktı.
Tom karanlık bir yol sayesinde kestirmeden gitti.
- O benim elimi tuttu.
- O, elimi tuttu.
O kitabını aldı.
Öteki takım bizi hafife aldı.
O beni gafil avladı.
O, onu ondan zorla geri aldı.
Çocuğa o baktı.
O onun elini tuttu ve yanına oturdu.
günümüzde işle ilgili birçok karar bu şekilde alınıyor.
Ev yandı.
Asistan parayı aldı.
O onu eliyle götürdü.
O haberi nasıl aldı?
Tom karar verdi.
Tom yanlış şemsiye aldı.
Tom Mary'nin mücevher kutusunu aldı ve onu açtı.
Alain bir karar verdi.
Tom yanlış otobüse bindi.
Tom her şeyi bizden aldı.
O birincilik ödülünü aldı.
Hatmi alev aldı.
Tom bir ağrı kesici aldı.
Benimkini ödünç aldı.
Tom paramı aldı.
Tom çok para kazanmadı.
- Çocuk soğuk aldı.
- Çocuk şifayı kaptı.
- Çocuk üşüttü.
Babası öldükten sonra annesine baktı.
Bir kez oluşturulan kötü bir alışkanlıktan kurtulmak zordur.
Kolumdan tuttu ve gözlerimin içine baktı.
Tom bozuk parayı havaya attı ve sonra onu yakaladı.
Tom telefonu aldı ve çevirmeye başladı.
Tom bir bardak meyve suyu aldı ve bir yudum içti.
O, bizim projede yer aldı.
O Jamaika'da oturma izni aldı.
O bir daire kiraladı.
O bir gün izin aldı.
Olimpiyat oyunlarına katıldı.
Raftan bir kitap indirdi.
- O, topu yakaladı.
- Topu yakaladı.
O, Tom'u yakaladı.
O, Tom'u yakaladı.
O, çocukla ilgilendi.
Ben de o denklemleri ödünç aldım, buz için uyarladım
Parti hızla temel kazandı.
- Yanlışlıkla yanlış otobüse bindi.
- Kazara yanlış otobüse bindi.
Tom yanlış trene bindi.
Senato bir karar aldı.
Tom birçok akıllıca kararlar aldı.
Tom onun çantasını tuttu.
Hakem doğru karar verdi.
Tom yarışa katıldı.
Tom yarışmaya katıldı.
Tom hızlı bir karar verdi.
Tom'un başka köpeği var.
Tom her şeyi çok ciddiye aldı.
O, raftan bir kitap aldı.
Tom Mary'nin partide olmayacağını tahmin etti.
Tom'un olağanüstü dereceleri var.
Tom Mary'yi yanında götürdü.
Tom çok kötü bir karar verdi.
Tom aptalca bir karar verdi.
Tom kötü bir karar verdi.
Tom araştırmaya katıldı.
O, kadınların özgürlük hareketinde aktif bir rol aldı.
Tom akıllıca bir karar verdi.
Tom büyük bir balık yakaladı.
Fadıl bir halk otobüsüne bindi.
Leyla doğru kararı verdi.