Examples of using "Durante" in a sentence and their turkish translations:
Ameliyat sırasında öldü.
Acil bir durumda, hızlı davranır mısınız?
Yemek sırasında bir şey okumayınız.
O, yolculuk sırasında hastalandı.
- Bir konser sırasında konuşmak kabalıktır.
- Konser sırasında konuşmak kabalıktır.
- Bir konser sırasında konuşmak terbiyesizliktir.
Tatillerde çok fazla yedim.
Yaz tatilin sırasında ne yapacaksın?
Ağaç tayfunda devrildi.
O, tatiller sırasında ne yaptı?
O, uykusunda vuruldu.
- Bir sürü arı kışın öldü.
- Kış boyunca birçok arı öldü.
- Mary çocuk doğururken öldü.
- Mary doğum yaparken öldü.
- Mary doğum sırasında öldü.
O, hafta içi her zaman meşguldür.
Yolculuk boyunca iyi vakit geçirdim.
Yemek sırasında kapı zili çaldı.
Ben Soğuk Savaş sırasında doğdum.
Kemoterapi sırasında,
Tartışma sırasında bir şey söylemedi.
Tom bir gecede ünlü oldu.
Tatil boyunca orada kamp yaptık.
Gün içinde biriken buhar gece boyu devam eden fırtınalar doğuruyor.
Bir konser sırasında konuşmak kabalıktır.
Konser sırasında konuşmak kabalıktır.
Bunu yaz tatilinde yaptım.
- Onun derste horladığını işittim.
- Onu derste horlarken duydum.
Yaz tatili sırasında Hokkaido'yu ziyaret ettim.
Yemek sırasında sessiz kaldı.
Yazın bir yere yolculuk ettin mi?
Tom toplantı sırasında notlar aldı.
Tom, ders sırasında notlar aldı.
Tom bir gecede zengin oldu.
Tom film sırasında Mary'yi öptü.
Tom film sırasında uyuyakaldı.
- Tom tatiller sırasında çok fazla yemek yedi.
- Tom tatil günleri sırasında çok fazla yemek yedi.
dev, şişirilebilir bir poşet gibi.
Molada sigara içebilir miyiz?
O, ders sırasında uyuyordu.
Göl kışın donuyor.
Kış boyunca güneyde kar yağar.
Kış boyunca depresyona girerim.
Kış boyunca dışarı asla çıkmam.
Kasaba savaş sırasında tahrip edildi.
Derste başkalarıyla konuşma!
Ben ders sırasında uyuyakaldığımı düşünüyorum
Biz bu yaz tatili sırasında Nikko'yu ziyaret etmek istiyoruz.
Londra'da kalırken onunla tanıştım.
Mola sırasında biraz kahve içelim.
Bu yer savaş sırasında bombalandı.
Annem yokluğum sırasında öldü.
Tom akşam yemeği sırasında sessiz kaldı.
Annem yaz boyunca hastanedeydi.
Şehir savaş sırasında hasar gördü.
Ben bu dört yıldır İngilizce öğreniyorum.
Bütün yıl boyunca tenis oynarım.
Gece bir yangın patlak verdi.
Kanada'da kışın her zaman kar yağar.
Bu kıtlık süresince birçok köylü hayatını kaybetti.
Tatilde ne yaptın?
Tom toplantı sırasında uyukladı.
Tom reklamlar sırasında kanalları değiştirir.
Onunla Meksika'da kaldığım sırada tanıştım.
Son fırtınada bir takım evler hasar gördü.
Yaz tatilinde Bali'ye gittim.
Onun doğum gününde tuhaf şeyler oldu.
Biz gün boyunca çalışıp geceleyin uyuruz.
- Çocukluğumda Noel Baba'ya inandım.
- Çocukluğumda Noel Baba'ya inanıyordum.
Her iki oğlu da savaşta öldü.
Tatil boyunca bir yere gitmedim.
Bu da kış boyunca onları idare eder.
aniden yırtılabilir ya da parçalanabilir.
Çoucukluğum süresince gayet Arjantinli hissediyordum
Altına hücum döneminde binlerce insan ölmüş.
Tatil sırasında hiçbir şey yapmadım.
Salgın hastalık sırasında binlerce insan öldü.
Buz kış boyunca gölü kaplar.
Oğlumuz savaşta öldü.
Ayılar kış uykusuna yatar.
Tom toplantı boyunca sessiz kaldı.
Büyük Buhran sıralarında bu değişti.
Yolculuk sırasında üç kez yağmur yağdı.
Macramé yetmişli yıllarda popülerdi.
Hamam böcekleri gün boyunca kendilerini gizler.
O,görüşme boyunca sessiz kaldı.
Okurken bir satır atladım.
Tom Fransızca dersinde uyukladı.
Geçtiğimiz üç hafta Tom'un nerede olduğunu biliyor musun?
Tom son durgunluk döneminde işini kaybetti
Yaz tatili sırasında köyüme geri döndüm.
Onlar konferans sırasında greve gitmeyeceklerine söz verdiler.
Ben festival süresince Takayama'ya gitmek istiyorum.
Gezimiz sırasında beklenmedik olaylarımız olmadı.
Tatilim sırasında her gün golf oynadım.
Tom oyun sırasında Tom sağ dizini yaraladı.
Tom son üç yıldır Fransızca eğitimi görüyor.