Examples of using "Causa" in a sentence and their turkish translations:
O bir şikayette bulundu.
Ben sizi dava edeceğim.
Davayı kazandın mı?
Ona ne sebep oluyor?
Bu bir soruna sebep olur.
- Senin yüzünden buradayız.
- Sizin yüzünüzden buradayız.
Senin yüzünden buradayım.
Tom'a dava açtın mı?
Tom dava açtı.
Sebep neydi?
herkesi tuhaflaştırır.
Kaza nedeniyle kör oldu.
İçindeki Contractin A kasılmaya, Peditoksin ise kıvranmaya sebep oluyor.
Yangının nedeni biliniyordu.
Yangının nedeni bilinmemektedir.
Onların yüzünden buradayım.
Onun yüzünden buradayım.
Tom benim yüzümden öldü.
Sebepsiz olarak bana ateş edildi.
Onun hepsi bundan dolayı başladı.
Ayrıca yatağı yumurta için daha sıcak
Neden nedir?
Sebebini hiç kimse bilmiyor.
Biz sıcakta terliyorduk.
Tom sıcaktan bayıldı.
Fırtına yüzünden yoktum.
Sıcak güneş yüzünden, yorulmuşlardı.
Sen, bir umutsuz vaka değilsin.
Patlamanın nedeni neydi?
Dikkatsizlik çoğunlukla kazalara neden olur.
Kazanın nedeni bilinmiyor.
- Yangının nedeni nedir?
- Yangına ne sebep oldu?
Bu hastalık körlüğe neden olur.
Hangi organizma sıtmaya neden olur?
Neden belirsizdi.
Yangının nedeni bilinmiyordu.
Tom her zaman soruna neden olur.
Tom, Mary'yi dava edecek.
Tom başıma fazladan iş çıkarıyor.
Tüm soruna sebep olan sensin.
Biz bu gece iyi bir neden için buradayız.
çünkü bölgede afet ölçeğinde bir kuraklık var.
Çünkü Amerika Birleşik Devletleri'nin
Hız yapma kazalara neden olur.
Yoğun trafik nedeniyle geç kaldı.
- Sonuçtan endişe ediyorum.
- Sonuç ile alakalı kaygı duyuyorum.
Kazanın nedeni neydi?
Polis yangının sebebini inceleyecek.
Korku köpeklerde saldırganlığa neden olur.
Kansere neyin sebep olduğunu bilmiyoruz.
Tütün dumanı kansere neden olur.
Nedeni kesin olarak belirlenmiş değil.
Sebebini bulamıyoruz.
Yangının nedeni neydi?
Tom'dan dolayı geldim.
Tom benden dolayı burada.
Tom enfeksiyondan ölebilirdi.
Yağmurdan dolayı oyunu iptal etmek zorunda kaldık.
Biz bu hastalığın nedeni hakkında çok az şey biliyoruz.
Tom kemoterapi yüzünden saçlarını kaybetti.
o zaman bencilliğimiz, refahımızın sebebi.
Yüzücülerin çoğu zaman boğulmasına sebep oluyor.
Öfkemiz büyük bir rahatsızlık getiriyor
İşçi patlamadan dolayı öldü.
Kirli hava bitkilerin ölmesine sebep olur.
Dikkatsizlik çoğunlukla kazalarla sonuçlanır.
Bir davayı kazanmak için ne gereklidir?
Fırtınadan dolayı geç kaldık.
Kazanın nedeni henüz belli değil.
O, kardan dolayı dışarı çıkamadı.
Fırtınadan dolayı dışarı çıkamadık.
Soruna sebep olan sorunun kurbanı olacaktır.
Kazaya neyin sebep olduğu hala açık değil.
İtalya'daki ayrımcılığın ilk sebebinin ne olduğunu biliyor musun?
Amcam sürekli olarak ailesine başına bela olur.
O kötü hava nedeniyle geri dönmek zorunda kaldı.
O, sorumsuzluğundan dolayı işini kaybetti.
Şiddetli yağmur nedeniyle, oyun iptal edildi.
karşı çıkmak için hasta savunucularıyla çalıştı.
Bu düşüncenin sonucunda
Zehir nefes almayı zorlaştırıyor, sonra da felç başlıyor.
Onlara iklim değişikliğinin önemini anlatmak istiyorum."
Çoğu, okulu bırakıyor çünkü endişe içindeler;
Fırtınadan dolayı deniz haşindi.
Trafik sıkışıklığı nedeniyle otobüs geç kalmıştı.
Uçak kötü hava yüzünden geç kaldı.
Onun yokluğundan dolayı hayal kırıklığına uğradık.
Fırtına nedeniyle geç vardılar.
Biz yağmur nedeniyle toplantıyı ertelemek zorunda kaldık.
Meryem Tom yüzünden bunalıma girdi.
Her zaman sorunlara neden olan kişi Tom'dur.
Bu trajedinin gerçek nedeni nedir?
Yağmurdan dolayı dışarı çıkamadık.
Sisten dolayı havaalanı kapalıydı.
Yağmur nedeniyle dışarıda tenis oynamadık.
Programcılar hatanın sebebini bulamadı.