Examples of using "Polso" in a sentence and their turkish translations:
Bileğimi burktum.
Doktor nabzıma baktı.
Ona bir kol saati aldım.
Tom sol bileğini kırdı.
Bileğim acıyor.
Polis beni bileğimden yakaladı.
O çok değerli bir kol saatine sahip.
Tom'un bileğinde bir dövme var.
Düştüm ve bileğimi yaraladım.
Düştüğüm anda bileğimi kırdığımı biliyordum.