Examples of using "Ruppe" in a sentence and their turkish translations:
Tony onu bozdu.
Araba bozuldu.
Tom onu kırdı.
Bardak yere düştü.
- O bir cam kırdı.
- O bir bardak kırdı.
at onu üzerinden atar ve bacağı kırılır.
Saat bozuldu.
Fincan kırıldı.
O, sigara içmekten vazgeçti.
Tom pencereyi kırdı.
Tom sessizliği bozdu.
Biri pencereyi kırdı.
Laurie bardağı kırdı.
Armin pencereyi kırdı.
Bu camı kim kırdı?
Tom gözlüğünü kırdı.
- Kız camı kırdı.
- Kız pencereyi kırdı.
Kayak yaparken bacağını kırdı.
Hırsız pencereyi kırdı.
- Tom bilerek pencereyi kırdı.
- Tom pencereyi kasten kırdı.
Tom sınıfta bir cam kırdı.
O her iki kolunu da kırdı.
Tom onun burnunu kırdı.
Tom çenesini kırdı.
Kırmadı.
Tom ayak bileğini kırdı.
Tom bacağını kırdı.
Yeni akıllı telefonunu kırdı.
Televizyonum bozuldu. O yüzden tamire götürmek zorunda kaldım.
Altı pencereyi birbiri ardına kırdı.
Tom her iki kolunu kırdı.
Tom sol bileğini kırdı.
Tom bacaklarının her ikisini de kırdı.
Tom Mary'nin kupasını kırdı.
Tom, Mary'nin klarnetini kırdı.
Tom yeni oyuncağını kırdı.
Tom kayak yaparken bacağını kırdı.
Düştü ve sol bacağını kırdı.
Tom düştü ve kolunu kırdı.
O iki kaburga kırdı ve akciğerini patlattı.
Erkek kardeşim ağaçtan düşüp bacağını kırdı.
Tom bir merdivenden düştü ve kollarının her ikisini de kırdı.
O, bacağını kırdığında üç ay koltuk değnekleri kullanmak zorunda kaldı.
O cevizi dişleriyle kırdı.