Examples of using "Pensò" in a sentence and their turkish translations:
Tom, Mary hakkında çok düşündü.
İnsanlar onun ölü olduğuna inandı.
Tom günlerce Mary hakkında düşünmedi.
Tom onun hakkında düşündü.
"Gerçekten yeni kıyafetlere ihtiyacım var", diye düşündü Dima.
Tom durumun gerçekten üzücü olduğunu düşündü.
Mary oğlunu tekrar görmeyeceğini düşündü.
Tom onu düşünmüyordu.
Tom bir doktor görmenin iyi bir fikir olacağını düşündü.
O iyi bir çözüm düşündü.
O iyi bir çözüm düşümdü.
bir sonraki gün Wall Street Journal da öyle düşünmüştü.
Tom, Mary hakkında düşünmüyordu.
Tom iyi bir plan düşündü.
Tom asla geleceği düşünmedi.
Tom bir an için onun hakkında düşündü.
- Tom Mary'nin muhtemelen hâlâ Boston'da bir yerde olduğunu düşündü.
- Tom, Mary'nin muhtemelen hala Boston'da bir yerlerde olduğunu sandı.
O, teklifi kabul etmenin akıllıca olacağını düşündü.
Tom Mary'nin satın almak istediği evin biraz fazla küçük olduğunu düşündü.
Tom tabloyu çalanın Mary olduğuna dair iyi bir ihtimal olduğunu söyledi.
Tom bir köpek havlaması duyduğunu düşündü.
İnternette para yapmanın iyi bir yolunu düşündü.
Tom Mary'nin Boston'da yaşamak istemiyeceğini düşündü.
Alice nehir kıyısında kız kardeşinin yanında oturmaktan sıkılmaya başlamıştı ve yapacak da bir şeyi olmadığından bir iki kez kız kardeşinin okuduğu kitaba çaktırmadan bakıverdi fakat kitapta resim ya da diyalog yoktu, Alice de "resimsiz ve diyalogsuz bir kitap ne işe yarar" diye kendi kendine düşündü.