Examples of using "Morta" in a sentence and their turkish translations:
O vefat etti.
Ben ölü değilim.
Radyo bozuldu.
Ben onun annesini ölü buldum.
Kız kardeşin nasıl öldü?
Annen dün öldü.
Mayuko yorgunluktan ölüyordu.
- Ölü mü?
- O öldü mü?
- Öldü mü?
- Ölmüş mü?
Ben öldüm.
İnsanlar onun öldüğünü düşündüler.
O, beş yıl önce öldü.
Pilin şarjı bitti.
Bekçi öldü.
O öldü.
- Ölü mü?
- O öldü mü?
- Öldü mü?
- Ölmüş mü?
Mayuko çok yorgundu.
Onun öldüğünü söylüyorlar.
Kim onu ölü ister?
O ölü bir dildir.
Leyla neredeyse ölmüştü.
- Liz sekiz yıldır ölüdür.
- Liz öleli sekiz yıl oldu.
Benim pilim ömrünü tamamladı.
Tom'un annesi öldü.
Sık sık ölmüş annemi düşünürüm.
Kuru bir yaprak yere düştü.
O ben varmadan önce o öldü.
Sen öldün.
Benim pil bitti.
Onun öldüğü gerçektir.
- Dün onun annesi öldü.
- Onun annesi dün öldü.
Umut ölmedi.
Mary öldü.
Tom, Mary'nin nasıl öldüğünü biliyor.
Teyzem öleli iki yıl oldu.
Keşke ölmüş olsam!
Ben ölü değilim.
- Ben çok yorgunum.
- Yorgunluktan geberiyorum.
Neredeyse ölüyordum.
Marilyn Monroe 33 yıl önce öldü.
O 1960 yılında öldü.
Onun öldüğüne inanamıyorum!
Mary bir sokakta ölü bulundu.
ama üç hafta önce ölmüştü.
Annesi geçen yıl öldü.
- O, on yıldır ölüdür.
- On yıldır aramızda değil.
- O, beş yıldır ölüdür.
- Beş yıldır aramızda değil.
Ben oraya varmadan önce o öldü.
Yaşlı bir adam yanarak ölmüştü.
Kız kardeşim geçen yıl öldü.
Karısı doğum yaparken öldü.
Latince ölü bir dildir.
Benim pil neredeyse ölmüş.
Kralın annesi öldü.
Tom Mary'nin öldüğünü düşündü.
Liz 8 yıldır ölü.
Cadıların kraliçesi öldü.
- Kollarında öldü.
- Onun kollarında öldü.
- O, onun kollarında öldü.
- O, kollarında öldü.
Tom'un annesi öldü.
İnsanlar onun ölü olduğuna inandı.
Tom, Mary'nin öldüğünü biliyordu.
Tom, Mary'nin öldüğünü biliyor.
Yazık, o genç yaşta öldü.
O, kanserden öldü.
O tüberkülozdan öldü.
O çocuksuz öldü.
Büyükannem öldü.
Jaume'in büyükannesi öldüğünde ben oradaydım.
Annem öldüğünde üç yaşındaydım.
Öleceğime eminken
- Marilyn Monroe, 33 yıl önce öldü.
- Marilyn Monroe 33 yıl önce öldü.
O, mide kanserinden öldü.
O dün öğleden sonra vefat etti.
Onlar seni ölü istiyor.
Aşırı yorgun hissediyorum.
- Hâlâ ölmedim.
- Henüz ölmedim.
Leyla, Kahire'deki dairesinde ölü bulundu.
Sami karısını küvette ölü buldu.
Neredeyse ölüyordun.
Pil bitmiş.
Tom Mary'nin çoktan öldüğünü bilmiyordu.
Kim beni ölü ister?
Kim ölmemi istiyor?
Tom, Mary'nin ölmüş olduğunu duydu.
Tom, Mary'nin pazartesi günü öldüğünü söyledi.
- O bir varis olmadan öldü.
- O bir varis bırakmadan öldü.
Marilyn Monroe öldüğünden beri 33 yıl oldu.
Aralık ayında soğuk bir gecede öldü.
Mary gerçekten öldü mü? Yoksa bu bir söylenti mi?
Karısı kazada hayatını kaybetti.
O şok nedeniyle hayatını kaybetti.
Tom Mary öldüğünden beri yalnız yaşıyor.
Tom Mary'nin ölü mü yoksa hayatta mı olduğunu bilmiyor.