Examples of using "Villámcsapás" in a sentence and their turkish translations:
Hastanedeyim. Yıldırım çarptı.
- O beklenmeyen bir gök gürültüsü gibiydi.
- Damdan düşer gibi oldu.
Evet, bir yıldırım çarpması sonucu can kaybı riski de %97 daha az.
Bir kalp krizi çoğunlukla mavi gökyüzünden gelen bir şimşek gibi gelir.