Translation of "Tudnom" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Tudnom" in a sentence and their turkish translations:

- Biztosan kell tudnom.
- Biztosra kell tudnom.

Kesinlikle bilmem gerekiyor.

Tudnom kell.

Bilmem gerekiyor.

Tudnom kellett volna,

Şunu da bilmeliydim ki

Tudnom kell, miért.

Sebebini bilmeliyim.

- Tudnom kell azt, hol vagytok ti.
- Muszáj tudnom, hol vagy.

Nerede olduğunu bilmek istiyorum.

Jobban kellett volna tudnom.

Daha iyi bilmeliydim.

Miért kellett volna tudnom?

Nasıl bilmem gerekiyordu?

Tudnom kell, mi történt.

Ne olduğunu bilmem gerekiyor.

Tudnom kell, mit tudsz.

- Ne bildiğini bilmem gerekiyor.
- Ne bildiğini bilmeliyim.

Tudnom kell, mit tervezel.

- Ne yapmayı planladığını bilmem gerekiyor.
- Ne yapmayı planladığını bilmeliyim.

Tudnom kell, hová tegyem.

- Bunu nereye koyacağımı bilmeliyim.
- Bunu nereye koyacağımı bilmem gerekiyor.

Tudnom kell a szándékaidról.

Amaçlarını bilmem gerekiyor.

Tudnom kellett az igazat.

Gerçeği bilmek zorundaydım.

Tudnom kell, hol fáj.

Nerenin ağrıdığını bilmem gerekiyor.

Van valami, amit tudnom kéne?

Bilmem gereken bir şey var mı?

Van valami, amit tudnom kell.

Bilmem gereken bir şey var.

Nekem tudnom kell, hogy miért.

Sebebi bilmek zorundayım.

Mindent tudok, amit tudnom kell.

Bilmem gereken her şeyi biliyorum.

Tudnom kell, mi történt Tommal.

Tom'a ne olduğunu bilmem gerekiyor.

Tudnom kell, mit mondjak Tominak.

Tom'a ne söylemem gerektiğini bilmem gerekiyor.

Tudnom kell, mit jelent ez.

- Bunun ne anlama geldiğini bilmem gerekiyor.
- Bunun ne anlama geldiğini bilmeliyim.

Tudnom kell, mit tud Tomi.

- Tom'un ne bildiğini bilmem gerekiyor.
- Tom'un ne bildiğini bilmeliyim.

Tudnom kell, mi folyik itt.

- Ne olduğunu bilmem gerekiyor.
- Ne olduğunu bilmeliyim.

Tudnom kell, hogy Tom kicsoda.

- Tom'un kim olduğunu öğrenmem lâzım.
- Tom'un kim olduğunu öğrenmem gerekiyor.

Tudnom kell, jól vagy-e.

Senin iyi olduğunu bilmem lâzım.

Tudnom kellett volna, hogy hazudtál.

Yalan söylediğini bilmeliydim.

Tudnom kellett arról az igazat.

Onun hakkında gerçeği bilmek zorundaydım.

Tényleg tudnom kellene a választ.

Ben gerçekten cevabı bilmeliyim.

Azt hamarabb tudnom kellett volna.

Onu daha önce bilmeliydim.

- Tudnom kell, ki jön.
- Tudni akarom, kik jönnek.
- Tudnom kell, kik fognak jönni.

- Kimin geleceğini bilmem lâzım.
- Kimin geleceğini bilmek istiyorum.

Meg kellett tudnom ennek az okát.

Ben de nedenini öğrenmek istedim.

Meg kell tudnom, hol dolgozik Tom.

Tom'un nerede çalıştığını öğrenmem gerekiyor.

Tudnom kell, hogy Tomi biztonságban lesz.

Tom'un güvende olacağını bilmem gerekiyor.

Tudnom kell, mi történt előző este.

Dün gece ne olduğunu bilmem gerekiyor.

Tudnom kell róla, ki segített Tominak.

Tom'a kimin yardım ettiğini bilmem gerekiyor.

Tudnom kell, kinek kell ezt odaadnom.

Bunu kime vermek zorunda olduğumu bilmem gerekiyor.

Tudnom kell, miért kell ez teneked.

Buna neden ihtiyacın olduğunu bilmem lâzım.

Van még valami, amit tudnom kellene?

Bilmem gereken başka bir şey var mı?

Honnan kellett volna tudnom, hogy kicsoda?

Onun kim olduğunu nasıl bilmem gerekiyordu?

Ezen kívül még mit kell tudnom?

Daha ne bilmem gerekiyor?

Tudnom kellett volna, hogy itt leszel.

Burada olacağını bilmeliydim.

Tudnom kellett volna, hogy ez átverés.

Bunun bir sahtekarlık olduğunu bilmeliyim.

Tudnom kell, mi az eredeti nyelv.

Orijinal dilin ne olduğunu bilmem gerekiyor.

- Tudnom kell, hol ásta el Tomi az aranyat.
- Tudnom kell, hová temette Tom az aranyat.

- Tom'un altını nereye gömdüğünü bilmem gerekiyor.
- Tom'un altını nereye gömdüğünü bilmeliyim.

Megtanított mindenre, amit tudnom kellett az írásról.

bana yazmak hakkında bilmem gereken her şeyi öğretti

Először többet meg kell tudnom a légszennyezésről,

hava kirliliği hakkında bir şeyler öğrenmem gerektiğini biliyordum.

- Nem. Honnan kellene tudnom?
- Nem. Honnan tudnám?

Hayır, nereden bileyim.

Jobban be kell tudnom osztanom az időmet.

Zamanımı yönetmekte daha iyi olmak istiyorum.

Remélem, Tomi el fogja mondani, amit tudnom kell.

Umarım Tom bana bilmem gereken şeyi söyleyecek.

Tudnom kell a címedet, hogy ajándékot küldhessek neked.

Sana hediye yollayabilmem için adresine ihtiyacım var.

Tudnom kellett volna, hogy amint szerelmes leszek a valóságba,

Gerçekliğe aşık olduğum o an bilmeliydim ki

- Honnan a rákból tudnám!?
- Honnan a fenéből tudjam?
- Honnan az ördögből kellene tudnom?

Ne bileyim ben?

- Tudhattam volna, hogy csak az időmet vesztegetem.
- Tudnom kellett volna, hogy ez csak elfecsérelt idő.

Bunun bir zaman kaybı olduğunu bilmeliydim.