Examples of using "Tér" in a sentence and their turkish translations:
Senin önünde, Tiananmen Meydanını görebilirsin.
Orada Lenin Meydanı yok.
İlerleme için her zaman yer var.
Güneş yakında batacak.
...aydınlık da o şekilde geri gelir.
Bunun yerine Batı uyumayı seçti.
İkincisi, alan. Alan kısıtlı, değil mi?
pek çok kamu kurumunu harap bıraktı.
O, bugünden itibaren bir hafta sonra geri dönecek, yani, 10 Aralıkta.
Eğer istersen Tom dönünceye kadar burada seninle kalırım.
O dönünceye kadar her şeyi olduğu gibi bırakalım.
Tom gelecek pazartesi Boston'dan geri gelecek.
O geri dönmemek üzere evden ayrıldı.