Examples of using "Gond" in a sentence and their turkish translations:
- Sorun değil.
- Mesele yok!
Bir sorun var mı?
Tamam, sorun değil.
Hiç sorun değil!
- Sorun yok!
- Sorun değil.
- Sorun yok.
Sorunları anlıyorum.
Eminim her şey iyi olacak.
Tek bir sorun var.
Sorun para değil.
Mesele paraydı
iklim değişikliği gibi bir şey neden önemli bir sorun,
Onu karımla tartışabilir miyim?
Sorun, benim hiç paramın olmayışıdır.
Uzun saç, böyle bir sıkıntıdır.
Tom herhangi bir sorun olmadan Mary'nin evini bulabildi.
Tom'un ofisini bulmakta hiçbir sorun yaşamadım.
İşin aldatıcı tarafı şu ki, Şu anda ABD'de
Bir gün izin almamın bir sakıncası var mı?
Birkaç sorun olduğunu kabul ediyorum.
Bir sorun olduğundan emin değilim.
Tek başına bir sırtlanın aslan karşısında şansı yok.
Şişman olmak benim için ciddi bir sorundur.
Endişelenme. Sigortam var.
Öyleyse bir sorun var...
Ve sorun nedir?
Büyük bir sorun var.
Gerçekten umurumda değil.
Tek sorun şuydu ki nezaket hakkındaki bu kitabı yazmıştım
Artık bu bir ekonomik sorun değil, sorun burada.
Sorun çözüldü!
Gece burada kalabilirsin, sorun yok.
Sorun yok!
Ben yaşlı olduğum ve her yaşlı gibi prostat sorunu yaşadığım için
Dünya sorunlarla dolu.
Sorunu anlamıyorum.
Kurmaca ile ilgili sorun çok fazla mantıklı olmasıdır. Gerçek hiç mantıklı gelmez.
Ama sorun şu ki geri dönmesi gerekiyor. Diğer tarafta, köpek balığı kokusunu tekrar aldı.
Sorun onun hiç parasının olmamasıdır.
Sorun oğlumun okula gitmek istememesidir.