Examples of using "értelme" in a sentence and their turkish translations:
Hiçbir şey mantıklı değil.
O beyhude.
O bir anlam ifade etmiyor mu?
Bu mantıklı mı?
bu saçmalık.
- Şikâyet etmenin bir faydası yok.
- Şikayet etmenin faydası yok.
- Mantıksız!
- Delinin zoruna bak!
Sinir olmanın hiçbir anlamı yok.
Bu mantıklı olur.
Bu bir anlam ifade etmiyor.
Beklemenin bir faydası yok.
Başka hiçbir şey mantıklı gelmiyor.
Tartışmanın faydası yok.
Bu mantıklı.
Bunlardan herhangi biri mantıklı geliyor mu?
Bu lanet olası hiç mantıklı değil.
Bunun mantıklı olmadığını düşünüyoruz.
tıkıştırmak işe yaramayacak.
Bana bir şey ifade etmiyor.
Oraya gitmenin faydası yok.
- Hayatın anlamı nedir?
- Yaşamın amacı nedir?
- Bu, anlam ifade eder gibi görünmüyor.
- Bu anlamlı gibi görünmüyor.
- Bu mantıklı gözükmüyor.
Artık yaşamanın anlamı yok.
Onun hakkında endişe etmenin bir anlamı yok.
Seninle tartışmak faydasız.
Tartışmayı uzatmak fuzuli.
Hiçbir şey mantıklı gelmedi.
Mary yaşama sebebimdir.
Hastaymış gibi yapmanın anlamı yok.
Bu cümlenin anlamı belirsiz.
Söylediğinin anlamı yok.
Ona tavsiye bulunmanın bir anlamı yok.
Mantıklı oluyor muyum?
- Bu film hiçbir anlam ifade etmiyor.
- Bu film saçma.
Sanırım o bir anlam ifade ediyor.
Şimdi onun hakkında endişelenmenin bir anlamı yok.
Bu hiç mantıklı mı?
Artık hiçbir şey mantıklı değil.
- Bu cümle mantıksız.
- Bu cümlenin bir anlamı yok.
Söylediğin mantıklı değil.
Bu daha mantıklı.
Bu hikaye mantıklı değil.
Söylediğinin bir anlamı yok.
Tom bunun mantıklı olduğunu sanmıyor.
Aynı okul sisteminin en iyi bilim dalının bize sunduğu
Benden para istemenin bir anlamı yok.
O, işinin anlamsız olduğunu düşünüyor.
Ona işkence etmek anlamsız, o itiraf etmeyecek.
Bu kelimenin bir çift anlamı var.
Tom'un söylediği anlamlıdır.
Tom'un hikayesi hiçbir anlam ifade etmiyordu.
Kurmaca ile ilgili sorun çok fazla mantıklı olmasıdır. Gerçek hiç mantıklı gelmez.
çünkü herhangi biri bağlı bir cihaz üzerinden giriş yapabiliyorsa
Tom tartışmanın bir anlamı olmadığını biliyordu.
Tom'un söylediği hiçbir anlam ifade etmiyor.
Sevgisiz yaşamın hiç anlamı yoktur.
Ve gördünüz mü? Mantıklı olabilir gibi hissettiriyor, değil mi?
"Anlam, madde aleminde bulunan bir şey değildir;
Bunun hakkında hiçbir şey bilmiyormuş gibi davranmanın faydası yok.
Hayatımın yaşamaya değer olup olmadığını merak ediyorum.
Şehrin en iyi bölgesi elindeyken niye gidesin ki?
Sanırım onu ikna etmeye çalışmanın bir anlamı yok.
Okul öncesi dönemde yabancı dil eğitimi çok anlamlı değil.
Anlam, her şey soyup çıkarıldığında geriye kalan şeydir."
Bu cümleyi yeniden yazmalısın. Bir anlam ifade etmiyor.
Bu mantıklı değil.
- Ağlamanın ve şikayet etmenin bir yararı yok. Sahip olduklarınla mutlu olmaya çalış.
- Ağlamanın ve şikayet etmenin bir yararı yok. Sahip olduklarınla mutlu olmaya çalışın.
- İş işten geçti.
- Geçti Bor'un pazarı, sür eşeğini Niğde'ye.
- İş işten geçmiş.
Gerçeğin kurguya kıyasla yabancı olmasında şaşılacak bir şey yok. Kurgu mantıklı olmalıdır.
Onun konuşmasının ana noktasını anlamadım.
Ne söylediğini hiç anlayamıyorum.