Translation of "Baj" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Baj" in a sentence and their turkish translations:

- Nem gond.
- Nem baj.
- Nem gáz!
- Nincs baj!
- Nincs semmi baj!
- Semmi baj!

Sorun yok!

- Nem baj, ha átkapcsolok?
- Nem baj, ha elkapcsolom?

- Kanalı değiştirmemin bir sakıncası var mı?
- Kanalı değiştirebilir miyim.?

RR: Semmi baj,

RR: Hayır, sorun değil.

Nincs semmi baj.

Hiçbir şey yanlış değil.

Ebből baj lesz.

Bu bir problem olacak.

Mi a baj?

- Sorun nedir?
- Ne yanlış?

Valami baj van?

Yanlış bir şey mi var?

Hamarosan baj lesz!

İşte bela geliyor.

Semmi baj nincs.

Yanlış bir şey yok.

Valami baj van.

Bir şey hatalı.

- Nem ő a baj.
- Nem vele van a baj.

Sorun o değil.

Mi a baj vele?

Onun nesi var?

Most mi a baj?

Şimdi yanlış olan ne?

- Semmi gond.
- Semmi baj.

- Sorun yok!
- Sorun değil.
- Sorun yok.

Remélem, nincs semmi baj.

Hiçbir şeyin yanlış olmadığını umuyorum.

Vajon mi a baj?

Neyin yanlış olduğunu merak ediyorum.

Mi a baj veletek?

Siz ikinizin sorunu ne?

Mi a baj, kedvesem?

Sorun ne, tatlım?

Van ezzel valami baj?

Ona bir şey mi oldu?

Nincs velem semmi baj.

Benim bir şeyim yok.

Tamás, mi a baj?

Sorun nedir, Tom?

Ez volt a baj.

Sorun oydu.

Mi a baj, Tomi?

- Derdin ne, Tom?
- Sorunun ne, Tom?

Szerintem ez nem baj.

Ben bunun bir sorun olduğunu sanmıyorum.

A pocsék kajával van baj?

İğrenç yemeklerden mi?

De van egy kis baj.

Ama bir sorun var.

- Sok vele a baj? - Rengeteg.

-İş ağır mı? -Çok ağır.

Gondoltam, nem lesz semmi baj.

düşündüm.

Megkérdezte, van-e valami baj.

Bana herhangi bir sorun olup olmadığını sordu.

Akarod tudni, mi a baj?

Sorunun ne olduğunu bilmek ister misin?

Valami baj van a szemeddel?

- Gözlerinle ilgili yanlış bir şey var mı?
- Gözlerinde bir sorun mu var?

Valami baj van a nyomtatóval.

Yazıcıda ters giden bir şey var.

A képlettel semmi baj sincs.

Formülde yanlış bir şey yok.

Nem baj, ha most hazamegyek?

Şimdi eve gidersem sorun yaratır mı?

Valami baj van az órámmal.

Saatimde bir sorun var.

Szerinted mi volt a baj?

Neyin yanlış gittiğini sanıyorsun?

Biztosan nem baj, ha elmegyek?

Eğer gidersem umursamadığınızdan emin misiniz?

Mi a baj a meztelenkedéssel?

- Çıplak olmanın nesi yanlış?
- Çıplak durmakta ne sakınca var?

Megkérdeztem, mi volt a baj.

Neyin yanlış olduğunu sordum.

Tudom, mi a baj vele.

Onun nesi olduğunu biliyorum.

A baj nem jár egyedül.

Aksilikler asla tek başlarına gelmezler.

Nem baj, ha itt maradok?

- Burada kalabilir miyim?
- Burada kalırsam sorun olur mu?

Mi a baj az öltözködésemmel?

Giyim tarzımın nesi var?

Van valami baj az autómmal.

Arabamda bir sorun var.

- Ez problémát jelent?
- Ez baj?

- Bu bir sorun mu?
- O bir sorun mu?

Azt hittem, velem van a baj.

bende bir terslik olduğunu düşündüm.

- Valami baj van.
- Valami nem stimmel.

Yanlış olan bir şey var.

- Mi a helyzet?
- Mi a baj?

- Sorun ne?
- Sorun nedir?

Ha baj van, kérlek, hívj fel!

Sorun olursa, lütfen beni arayın.

Megkérdezted Tomit, hogy mi a baj?

Tom'a neyin yanlış olduğunu sordun mu?

Nem baj, ha átkapcsolok másik csatornára?

Kanalı değiştirebilir miyim?

Nem baj, ha félrehúzom a függönyt?

Perdeyi açmamın bir sakıncası var mı?

- Rosszul hallok.
- Baj van a hallásommal.

Benim işitmem kötü.

Nem gondoltam volna, hogy ez baj.

Bunun bir sorun olduğunu düşünmedim.

Nem tudtam rájönni, mi a baj.

Neyin yanlış olduğunu anlayamadım.

- Van valami bajod?
- Valami baj van veled?

Sana bir şey mi oldu?

- Mi a baj velem?
- Mi bajom van?

Benim neyim var?

Úgy tűnik, valami baj van a telefonnal.

Telefonla bir sorun var gibi görünüyor.

Ugye nem baj, ha bekapcsolom a tévét?

Televizyonu açmamın bir sakıncası var mı?

Nem baj, ha várnotok kell néhány percet?

- Birkaç dakika bekler misiniz?
- Birkaç dakika beklemenizin bir sakıncası var mı?

- Mi van vele?
- Mi baj van vele?

Onun sorunu nedir?

Nem eszel túl sokat. Mi a baj?

Çok fazla yemek yemiyorsun. Neyin var?

Azt mondod, hogy itt van a baj?

Onun yanlış olduğunu mu söylüyorsun?

Mit mondott az orvos, mi a baj?

Doktor neyin yanlış olduğunu düşünüyor?

Tamásnak valami baj van az új kocsijával.

Tom yeni arabasıyla ilgili küçük bir sorun yaşıyor.

- Leülhetek melléd?
- Nem baj, ha ideülök melléd?

Senin yanında oturmamın bir sakınca var mı?

- Valami baja van a kocsim motorjának.
- Valami baj van az autóm motorjával.
- Valami baj van a kocsim motorjával.

Arabamın motorunda bir sorun var.

A baj az, hogy neuroplaszticitás mindkét irányban működhet.

Buradaki problem nöroplastisitenin iki yönde çalışabilmesi.

- Baj lenne, ha megcsókolnálak?
- Nem bánnád, ha megcsókolnálak?

- Sizi öpmemin bir sakıncası var mı?
- Sizi öpebilir miyim?

- Akkor baj van...
- Akkor van egy kis gond...

Öyleyse bir sorun var...

A baj az, hogy szűkében vagyunk a pénznek.

Sorun şu ki paramız az.

Van valami elképzelésed arról, hogy mi a baj?

Neyin yanlış olduğuna dair bir fikrin var mı?

Ha valami baj éri akár csak az egyiket közülük,

bu türlerden yalnızca birine bir şey olsa bile

A baj jön, és a becslések is ezt mutatják.

Sorun geliyor ve bunu tahmin edebiliyoruz

- Valami baj van?
- Valami nem oké?
- Nincs valami rendben?

Herhangi bir şey yanlış mı?

Tom meg sem próbálta kideríteni, hogy mi volt a baj.

Tom neyin yanlış olduğunu bulmaya çalışmadı.

A motorral semmi baj, de az autóm meg se mozdul.

Motorda sorun yok, fakat arabam hareket etmiyor.

Vannak, akik úgy vélik, hamisan, hogy a videojátékok minden baj forrásai.

Video oyunlarının, yalan bir şekilde, tüm hastalıkların kaynağı olduğunu düşünenler var.

A szamárlétrával az a baj, hogy ha megmászod, attól még szamár maradsz.

Fare yarışı ile ilgili sorun kazansan bile, hâlâ bir faresin.

- Valami baj van ezzel a számológéppel.
- Valami nincs rendben ezzel a számológéppel.

Bu hesap makinesinde bir sorun var.

Az a baj veled, Tom, hogy sosem figyelsz arra, amit mások mondanak.

Senin derdin, Tom, başkalarının söylediklerini asla dinlemiyorsun.

- Nem bánnád, ha felkapcsolva hagynám a lámpát?
- Nem baj, ha felkapcsolva hagyom a lámpát?

Işıkları açık bırakmamın bir sakıncası var mı senin için?

- Mi van azzal, ha az ember kopasz?
- Mi azzal a baj, ha valaki kopasz?

- Kel olmanın nesi var?
- Kel olmanın nesi yanlış?

- Semmi gond.
- Nincs semmi baj.
- Nincs semmi probléma!
- Gond egy szál se.
- Semmi gond sincs.

Hiç sorun değil!

- Mi a baj, drágám?
- Mi az, kedvesem?
- Mi az, szerelmem?
- Mi az, édesem?
- Mi az, drágám?

Sorun ne, sevgilim?

- Az a gond, hogy nincsen pénze.
- Az a baj, hogy nincs pénze.
- Az a probléma, hogy nincs pénze.

Sorun onun hiç parasının olmamasıdır.

A világgal nem az a baj, hogy az emberek túl keveset tudnak, hanem az, hogy sok mindent tudnak, ami nem úgy van.

Dünya ile ilgili sorun insanların çok az bilmesi değil fakat öyle olmayan çok şey bilmeleridir.