Examples of using "Nyugodtan" in a sentence and their turkish translations:
Bekleyebilirsiniz.
Tom sakince oturdu.
Onları sessizce bekledim.
Huzur içinde yiyeyim.
Vazgeçebilirsin.
- Acele etmeyin. Aceleye gerek yok.
- Yavaş yapın. Acele etmeye gerek yok.
Şimdi sadece kımıldama.
Katılmamaktan çekinmeyin, Tom.
Onlara sadece hayır de.
İstediğiniz şeyi yapmaktan çekinmeyin.
Bu odayı kullanabilirsin.
Almaya çekinmeyin.
Kalmak için çekinmeyin.
Lütfen kendinizi ifade etmekten çekinmeyin.
Lütfen buzdolabındaki bir şeyi yemeye çekinme.
Peruk giymekten çekinmeyin.
Tom nasıl hareketsiz oturacağını bilmiyor.
Ben sadece seninle sakince konuşmak istiyorum.
Ona sadece gerçeği söyle.
Hareket etme.
Yalnız olduğun zaman gelmeye ve benimle konuşmaya çekinme.
Acele etmeyin. Bu bir maraton, sürat koşusu değil.
Onu yalnız bırak.
Çoğu vakit siz rahat uyuyabilin diye nöbet tuttum.
Sakin kal.
Sadece onu fırlat.
- Tabii ki!
- Besbelli ki!