Translation of "Nekik" in Turkish

0.020 sec.

Examples of using "Nekik" in a sentence and their turkish translations:

- Sok van nekik.
- Bőven van nekik.

Onların çok var.

Sikerült nekik.

Başarılı oldular.

Tetszene nekik.

Onlar onu istiyorlar.

Telefonáltál nekik?

Onlara telefon ettin mi?

Segítsünk nekik.

Onlara yardım edelim.

Nekik dolgoztam.

Bu onlar için çalıştı.

Kellettél nekik.

Onların sana ihtiyacı vardı.

Gratulálok nekik.

Onlara tebrikler.

- Semmit sem adtam nekik.
- Nem adtam nekik semmit.

- Onlara hiçbir şey vermedim.
- Onlara bir şey vermedim.

- Tetszik nekik az elképzelés.
- Tetszik nekik az ötlet.

- Onlar fikri sevdi.
- Fikri beğendiler.

- Tolmács kell nekik.
- Kell valaki nekik, aki fordít.

Onların bir tercümana ihtiyaçları var.

Csak adunk nekik.

Sadece vermek.

Kötelességünk segíteni nekik.

Onlara yardım etmek bizim görevimiz.

Adj nekik pénzt.

Onlara para ver.

Nekik nincs pénzük.

Onların hiç parası yok.

Élelmiszert vásárolunk nekik.

Biz onlar için yiyecek satın alıyoruz.

Hálás vagyok nekik.

Onlara minnettarım.

Iránymutatás kell nekik.

Onların bir yöne ihtiyacı var.

Hiányzott nekik Tom.

Onlar Tom'u özlediler.

Tetszeni fog nekik.

Onlar bunu sevecekler.

Nekik vannak információik.

Onların bilgisi var.

Nem hittem nekik.

Onlara inanmadım.

Adtam nekik nassolnivalót.

Onlara aperitif aldım.

Elmondtad már nekik?

Önceden onlara söyledin mi?

Mit mondtál nekik?

Onlara ne söyledin?

Mivel tartozom nekik?

Onlara ne borçluyum?

Szándékozol nekik segíteni?

Onlara yardım etmeye niyetin var mı?

Mit adtál nekik?

Onlara ne verdin?

Nem hiszek nekik.

Onlara inanmıyorum.

Nem írok nekik.

- Onları yazmıyorum.
- Onlara yazmıyorum.

Segíteni akart nekik.

O onlara yardımcı olmak istedi.

Segítenünk kell nekik.

Onlara yardım etmeliyiz.

Segítesz majd nekik?

Onlara yardım edecek misin?

Hogyan megy nekik?

Nasıl başa çıkıyorlar?

Mit mondott nekik?

Onlara ne söyledi?

Mondd el nekik!

Onlara söyle.

- El kell mondanom nekik.
- Ezt el kell nekik mondanom.

Onlara onu söylemek zorundayım.

Tudják, mit mondtam nekik?

onlara ne söylediğimi biliyor musunuz?

Hadd adjak nekik tanácsot.

size bir tavsiye vermek istiyorum.

nekik most kell mentőkötél.

onların bugün bir yaşam sanşına ihtiyacı var.

Nekik ez csalogató jel.

...bu bir fener sayılır.

Hogy mondta el nekik?

O, onlara nasıl söyledi?

Mondj nekik nyugodtan nemet.

Onlara sadece hayır de.

Elmagyaráztam nekik a játékszabályokat.

- Oyunun kurallarını ona anlattım.
- Oyunun kurallarını onlara açıkladım.

Miért modtad el nekik?

Neden onlara söyledin?

- Tetszel nekik?
- Kedvelnek téged?

Onlar seni seviyor mu?

Nem hiányzik nekik semmi.

Onlar bir şey kaçırmaz.

Mondd nekik, hogy tévednek!

Onlara yanıldıklarını söyleyin.

Megvan nekik, amit akarnak.

Onlar istediklerine sahip.

Kellett nekik a hely.

Onlar yere ihtiyaç duydular.

Semmit sem adtam nekik.

Onlara hiçbir şey vermedim.

Miért nem segítettél nekik?

Neden onlara yardım etmedin?

Hajlandó vagy segíteni nekik?

Onlara yardım etmek istiyor musun?

Miért kell segítenünk nekik?

Neden onlara yardım etmek zorundayız?

Talán segíteni kellenünk nekik.

Belki de onlara yardım etmeliyiz.

Szerintem nem kellek nekik.

Onların bana ihtiyacı olduğunu sanmıyorum.

Megmondjam nekik az igazat?

Onlara gerçeği söylemeli miyim?

Nem mutattam nekik semmit.

Onlara hiçbir şey göstermedim.

- Több idő kell nekik.
- Több időre van szükségük.
- Nekik kell még idő.

Daha fazla zamana ihtiyaçları var.

Azt mondta: "Nagyon tetszettél nekik,

Dedi ki, "Sana bayıldılar

Mondtam nekik: "Itt akarok építkezni."

Fabrikayı Idaho’ya kurmak istediğimi söyledim.

Azt felelem nekik, hogy nem.

Kolaylaşmıyor diyorum onlara,

Hosszú ideje nem írt nekik.

O, uzun süre onlara yazmadı.

Nagyon kevés jut nekik megélhetésre.

Yaşamak için çok az şeyleri var.

Kell nekik egy éles kés.

Onların keskin bir bıçağa ihtiyaçları var.

Tetszik nekik az új házuk.

Onlar yeni evden memnun.

Van nekik egy jó nagy.

Onlar büyük bir tane aldılar.

- Tomit akarják.
- Tom kell nekik.

Onlar Tom'u istiyorlar.

Soha nem fog nekik sikerülni.

Onlar asla başarılı olmayacak.

Valószínű, hogy nem sikerült nekik.

Onlar başarısız olmuş olmalı.

Mondd el nekik az igazat.

Onlara gerçeği söyle.

- Nem sikerült nekik.
- Kudarcot vallottak.

Onlar başarısız oldu.

Több eszed van, mint nekik.

Sen onlardan daha zekisin.

Adtam nekik egy kis ennivalót.

Onlara biraz yiyecek verdim.

Mondd meg nekik, hogy jövünk.

Onlara geldiğimizi söyle.

- Van szótáruk?
- Van nekik szótáruk?

Onların bir sözlüğü var mı?

- Mondd meg nekik, hogy épp egy bombát keresünk.
- Szólj nekik, hogy bombát keresük.

Onlara bir bomba aradığımızı söyle.

Nekik is megvannak a maguk csomagjai.

Onların kendilerine ait yükleri vardır.

Amint megértettük, nekik mi a fontos,

Neye dikkat ettiklerini anladığınızda, dikkat ettikleri

Hiszen Fausto sorsa nem számított nekik.

Fausto'nun kaderi de onlar için önemli değildir.

és arra, hogy köszönetet mondjak nekik.

ayrıca onlara teşekkür etmeliydim.

Valakire, aki új esélyt ad nekik,

onlara bir şans daha verecek kişileri bekliyorlar,

és ne adjuk nekik a pénzünket!

bunlara para kazandırmayalım.

Úgy éreztem többet kell segítenem nekik.

Bu yüzden, daha fazla yardım için bir şey yapmaya mecburdum.

Mondd meg nekik, hogy legyenek óvatosak.

Onlara dikkatli olmalarını söyle.

- Mit csinálhatnának?
- Mit kellene nekik csinálniuk?

Onlar ne yapmalı?

Tomi intett nekik, hogy üljenek le.

Tom oturmaları için onlara işaret etti.

Megmutattam nekik, hogyan kell ezt csinálni.

Onu nasıl yapacaklarını onlara gösterdim.

- Szükségük van erre.
- Ez kell nekik.

Onların buna ihtiyacı var.

Mondd meg nekik, hogy csinálják most.

Onlara bunu şimdi yapmalarını söyle.

Mondd meg nekik, hogy hagyják abba!

Onlara Durmalarını söyle.

Mondj el nekik mindent, amit tudsz!

Onlara bildiğin her şeyi söyle.

El kell mondanod nekik az igazságot.

Onlara gerçeği söylemelisin.

Nekik semmi sem felel meg eléggé.

Hiçbir şey onlar için yeterince iyi değil.

- Van reményük.
- Nekik van még reményük.

Onların umudu var.

Mondd meg nekik, hogy kik vagyunk.

- Kim olduğumuzu anlat onlara.
- Onlara kim olduğumuzu söyle.

Nem mondtál el nekik semmit, igaz?

Onlara herhangi bir şey söylemedin, değil mi?

Adtam nekik ruhát és némi ennivalót.

Onlara giyecek ve biraz yiyecek verdim.