Examples of using "Megállítani" in a sentence and their turkish translations:
Beni durduramazsın.
Beni durdurmaya çalışma.
Onları durdurmaya çalıştık.
Tom'u durdurmaya çalıştık.
O onu durduramaz.
Bizi durduramazsın.
Onu nasıl durdurabilirim?
Tom'u nasıl durdururum?
Sadece beni durdurmaya çalışın.
Hiçbir şey onu durduramaz.
Tom Mary'yi durdurmaya çalıştı.
Tom'u nasıl durdurabilirim?
Onu kimse durduramaz.
Tom nasıl durdurulabilir?
Onu durdurmaya çalışmadım.
Onu kim durduracak?
Zaman durdurulamaz.
Hiçbir şey onu durduramazdı.
Tom beni durdurmaya çalışacak.
Onu bırakmayı denemeliydim.
Seni durduramayacaklar.
Mermiyi durduramazsın.
Şimdi bizi kimse durduramaz.
Onu durduramadım.
Tom onu durduramaz.
Seni durduramazlar.
Savaş sırasınca, Birleşik Devletler İngiltere'yle olan tüm alışverişi kesmeyi denediler.
Deneyebilirsin ama beni asla durduramazsın.
Biz Tom'u onu yapmaktan durduramıyoruz.