Translation of "Közepén" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Közepén" in a sentence and their turkish translations:

Kötéllel megkötve a közepén.

sarkaçlı dolap saatine benziyor.

A semmi közepén vagyunk.

- Hiçbir yerin ortasında değiliz.
- Kimsenin yaşamadığı, şehirden uzakta bir yerdeyiz.
- Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdeyiz.
- Dağ başındayız.
- Kör itin öldüğü yerdeyiz.

Felébredt az éjszaka közepén.

O, gecenin ortasında uyandı.

A terem közepén álltam.

- Ben odanın ortasında duruyordum.
- Ben odanın ortasında dayanıyordum.

A semmi közepén élek.

- Ben bilinmeyen bir yerde yaşıyorum.
- Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerde yaşıyorum.
- Ücra bir yerde yaşıyorum.

Azonban a húszas éveim közepén

Ancak yirmili yaşlarımın ortasında,

Késő este Lopburiban, Thaiföld közepén.

Tayland'ın orta bölgesindeki Lopburi'de gecenin geç saatleri.

Május közepén jön vissza Japánba.

Mayıs ayı ortasında Japonya'ya dönecek.

Valamikor a tél közepén történt.

Kışın ortalarında olmuştu.

A templom a falu közepén van.

Kilise köyün ortasındadır.

Az autó az út közepén volt.

Araba yolun ortasındaydı.

A város közepén van egy szökőkút.

Kentin ortasında bir çeşme var.

Az 1990-es évek közepén nyolcéves voltam.

1990'ların ortasında sekiz yaşında bir çocuktum.

Egy csapat simaszőrű vidra Szingapúr kellős közepén.

Singapur'un tam merkezinde bir grup düz kürklü su samuru.

Tokióban, a hideg évszak November közepén kezdődik.

Tokyo'da soğuk mevsim kasım ortasında başlar.

A darab közepén az egyik színésznő elájult.

Bir oyuncu oyunun tam ortasında bayıldı.

A Csendes-óceán közepén kifogyott az üzemanyaguk.

Pasifiğin ortasında onların yakıtı bitti.

Néha a kutyám ugat az éjszaka közepén.

Bazen köpeğim gece yarısında havlar.

Az éjszaka közepén járunk az ausztráliai Nagy Korallzátonyon.

Avustralya'nın Büyük Set Resifi'nde gecenin bir yarısı.

Mi az a kis domb a rét közepén?

Sahanın ortasındaki o küçük höyük nedir?

A szent fa a szent liget közepén áll.

Kutsal ağaç kutsal ağaçlığın ortasında durur.

Ez olyan, mint mikor az éj kellős közepén fölriadva

Gece yarısı uyandığınızda

A világ legnagyobb szárazföldi emlőse átoson a város közepén.

Dünya'nın en büyük kara memelisi şehrin tam göbeğinden geçip gidiyor.

Képzeld el magad egyedül egy 600 m-es fal közepén,

610 metre bir yapının en zorlu kısmında tek başınıza olduğunuzu düşünün,

És ennek a buckának a közepén volt egy kicsiny, különös kő,

Ve bu höyüğün merkezinde, az çok bir çocuk eli büyüklüğünde,

Ez az apró szigetcsoport a hideg Bering-tenger közepén terül el,

Bu, ABD ve Rusya arasındaki soğuk Bering Denizi derinlerinde

A jó életbe! Ki merészel engem az éjszaka kellős közepén megcsörgetni!?

Canı cehenneme, hangi gerizekalı gecenin bir yarısı beni arıyor?

- Ez egy kisváros a semmi közepén.
- Ez egy kisváros az Isten háta mögött.

Allah'ın siktir ettiği yerde küçük bir kasaba.