Examples of using "Késő" in a sentence and their turkish translations:
Çok geç.
Vakit çok geç.
Onu denemek için çok geç.
- Geç oldu.
- Zaten geç oldu.
Çok mu geç?
Öğrenmek için asla geç değildir.
Öğrenmek için asla çok geç değildir.
Çok mu geç?
Çok geç mi?
Onun için çok geç.
Geç saatlere kadar çalışıyorum.
Özür için çok geç.
- Pazartesi çok geç mi?
- Pazartesi çok mu geç?
02.30, çok mu geç?
Umarım çok geç değildir.
O zaman çok geç olacak.
Maalesef çok geç.
Geç olmuştu, bu yüzden eve gittim.
Asla çok geç değildir.
Gece geç saatlere kadar bizi çalıştırdı.
Artık çok geç.
Her halükarda çok geç.
Boşuna üzülme.
Şimdi çıkmak için çok geç.
Dün gece eve geç döndüm.
Çok geç oluyor.
Tayland'ın orta bölgesindeki Lopburi'de gecenin geç saatleri.
Linda gece eve geç geldi.
Geç oldu.
O, gece geç saatlere kadar gitar çalma uygulaması yapar.
Gece geç saatlere kadar kalmaya alışkınım.
Geç saatlere kadar çalışabilirim.
Yabancı dil öğrenmeye başlamak için asla çok geç değildir.
Biz oraya vardığımız zaman, zaten çok geçti.
Düşünceni değiştirmek için çok geç değil.
Jim geceye kadar çalışır.
O, gece geç saatlerde otele vardı.
Ona söylemek için çok geç değil.
ve artık neredeyse çok geç.
Pantanal'ın Brezilya'da kalan bölgesinde akşamüstü.
Çok geç olduğunun farkına varmadım.
Ona söylemek için çok geç değil.
Onu sevdiğini ona söylemek için çok geç değil.
O, gece geç saatlerde eve gelirken soyuldu.
Çok geç olmadan buradan çıkalım.
Tom öğleden sonra geç saatlere kadar uyanmadı.
Korkarım ki çok geç.
Sadece çok geç olmadığını umuyorum.
- Tom geldiğinde saat bir hayli ilerlemişti.
- Tom geldiğinde artık çok geçti.
Ve benim cevabım hâlâ çok geç olmadığı.
Köye vardığımızda hava kararmıştı.
Çok geç olmadan önce onu hastaneye götürmek zorundayız.
Çok geç olmadan Tom'a onu sevdiğini söyle.
Bazı insanlar gece geç saatlerde yemek yemenin sağlığınız için kötü olduğunu söylüyorlar.
Benim hakkımda bilmen gereken bir şey gece geç saatlere kadar uyumamamdır.
Yapay ışıktan faydalanan köpek balıkları, gece geç saatlere kadar avlanabiliyor.
Gecenin bir yarısı. Düşük ışığa duyarlı kameralar çarpıcı bir görüntü yakalıyor.
Ama bu tavizler çok azdı çok geç.
Biz kek yerken ve çay içerken gece geç saatlere kadar konuştuk.
- Çoktan geç oldu. Eve git.
- Çoktan geç oldu. Eve gidin.
- Geç oldu artık. Eve gidin.
Ona onu sevdiğini söyle, çok geç olmadan!
bir noktada harekete geçersin, ancak kimi zaman bu çok geç olabilir.
Wittgenstein'ın ilerlemesi için çok geçti 2.000 ölü ile birlikte Mormant'a yönlendirildi.
Annem dün gece geç saatlere kadar ayaktaydı.
Babamın, Rudy'nin babasını kurtarması için biraz geç olsa da
Adamları yorgun ve evden uzaktı ve kampanya sezonunda zaten geç kalmıştı.
- İş işten geçti.
- Geçti Bor'un pazarı, sür eşeğini Niğde'ye.
- İş işten geçmiş.
Biraz geç olduğunu biliyorum ama şimdi uğramamın bir sakıncası var mı? Seninle tartışmam gereken bir şeyim var.