Examples of using "Darabot" in a sentence and their turkish translations:
Bir parça bile bulamadı.
Ondan bir parça alabilir miyim?
Shakespeare birçok ilginç oyun yazdı.
Kaç tane istiyorsun?
Tiyatrodaydık, güzel bir piyes oynadılar.
Pek çok insan onun bu parçayı yazdığını bilmez.
Her şey düzgünce giderse günde iki ya da üç parça yapabilirim.