Examples of using "Tudják" in a sentence and their turkish translations:
Onlar zaten biliyorlar.
Anlarsınız ya,
Bunu biliyorlar.
Onlar biliyor mu?
Onların hepsi biliyorlar.
Bunu halledebilirler.
Onlar daha iyi biliyorlar.
soru ne olursa olsun, sabit fikirli,
- Hiç kimse sebebini bilmiyor.
- Kimse nedenini bilmiyor.
Onlar henüz bilmiyorlar.
Onlar söyleyemeyecek.
- Senin adını biliyorlar.
- Senin ismini biliyorlar.
Onlar bildiğimi biliyor.
Onların hepsi bunu biliyor.
Çok az sayıda insan bunu biliyor.
Biliyor musunuz bilmiyorum,
İşte, anatominin babaları --
onlara ne söylediğimi biliyor musunuz?
Onlar ne olduğunu biliyor.
Bilmek zorunda değiller.
Onlar bizim polis olduğumuzu biliyor.
Onlar burada olduğumuzu biliyor.
Onlar ne yaptığımızı biliyorlar.
- Onlar korkularıyla baş edebilirler.
- Onlar korkularının üstesinden gelebilirler.
- Korkularını yenebilirler.
Onlar bunu yapabilirler mi?
Onlar arkadaş olduğumuzu biliyor.
Anne baban, senin hamile olduğunu biliyorlar mı?
Fakat biliyor musunuz?
Ne öğrendim biliyor musunuz?
Soruyu cevaplayabilirler.
Kendilerini dik tutamıyorlar.
Hangi anlaşmazlıklardan bahsettiğimi biliyorsunuz.
fakat şunu bilmelisiniz ki bu çarpıcı bir örnek
Eğer hayal etmesi mümkünse.
Onlardan kaç tanesinin hayatta kaldığı bilinmemektedir.
Atom bombasının nasıl yapılacağını biliyorlar.
Onlar gerçeği hak ediyor.
Ailen nerede olduğunu biliyor.
Onlar bunu zaten biliyorlar.
hani gladyatörlerin birbirini öldürdüklerini izlemek gibi.
insanların kendi performansları konusunda kafalarını karıştırır.
acı çekiyor hatta ölüyorlar.
En çok kim aklımdan geçiyor biliyor musunuz?
Uzaktan ne hacklenemez biliyor musunuz?
O zamanlar, insanların klimaları yoktu
onları cezalandırabilirsiniz.
Ama biliyorsunuz ki böyle büyük bir zafer kazandığınızda
En iyi teşvik nedir biliyor musunuz?
En köstekleyici şey ise
Onun ızdırabını hiçbir kelime hafifletemez.
Anne babam nerede olduğumu bilmiyorlar.
Çocuklar bile onu bilir.
Pek çok insan onun bir senfoni yazdığını bilmez.
pek çok Orta Amerika yerlisi görüyorum
Acı çekmenin hayatın bir parçası olduğunu bilirler.
Elbette, cumaları ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz.
Olay şu ki ben uyumayı çok seviyorum.
Tarantulanın gözetleme düzeneğinden pek bir şey kaçmaz.
Nadiren görülürler. Varlıklarını çok az kişi bilir.
en güçlü mikrop bile onu kolayca ayrıştıramaz.
Onlar parayla ne yapmaları gerektiğini bilmiyor.
Onların bunu yapabileceğinden emin misiniz?
onları hayatta tutan tek şey yüksek dozda verilen antibiyotikler.
Fakat eğer bisiklet sürebiliyorsanız yanıtları zaten biliyorsunuz.
Öfkelerini işleyip bundan anlam çıkarabilen insanlar
bunu daha iyi anlatıp yaymasını umuyorum.
Hava kararınca kapkaçın daha kolay olduğunu biliyorlar.
Bunun bir fırsat olduğunu da öğrenmişler.
insan onura uygun ve saygıyla davranılacağına inandığı
mikroplar atıkları etkili bir şekilde parçalayamazlar.
Onlar bana istediğimi veremiyor.
Doktorlar Tom'un nesi olduğunu bilmiyor.
Onlar durumu biliyor.
Almanlar "squirrel" kelimesini söylerken zorlanmaktadırlar.
Pek çok insan onun bir konçerto yazdığını bilmez.
Onu yapamazlar.
Yani içme deneyimlerini kişiselleştirebilirler
Tanrım, onları bağışla; zira onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar.
Pek çok insan onun bu parçayı yazdığını bilmez.
önünde bunun hakkında konuştu ve çok utangaçtı.
...polenlerini saçacak kuş veya arı yoktur geceleri.
Akıllı insanlar hiçlikten nasıl para kazanılacağını bilirler.
Bilen ne kadar az kişi olursa, o kadar iyi.
Ve de Y jenerasyonu -- ''herkes bir kurdele alır'' jenerasyonu --
Toplaşarak, dondurucu soğuklardan sağ çıkacak ısıyı koruyabiliyorlar.
Çocuklar bile bu kitabı okuyabilir.
Sınıf arkadaşlarımın bazıları yeni internet kullanıcısıdır; onlar bilgisayar bilimleri hakkında hiçbir şey bilmiyorlar.
- Bu sorunu çözebilir misin?
- Bu problemi çözebilir misin?
Bunun ne olduğunu bana söyler misin?