Examples of using "Angliában" in a sentence and their turkish translations:
O, İngiltere'de yaşıyor.
O, İngiltere'de doğdu.
İngiltere'de iyi bir eğitim aldı.
- İngiltere'nin birçok kısımlarını ziyaret ettim.
- İngiltere'nin birçok kısmını ziyaret ettim.
İngiltere'de yaşıyor olacağız.
İngiltere'de bir arkadaşım var.
Ken daha önce İngiltere'de bulundu.
İngitere'de asla bulunmadım.
En sonunda bu yaz İngiltere'ye gittim.
İngiltere'de işçi bayramı mayıstadır.
Linda İngiltere'de doğdu. O bu yüzden İngiliz.
İngiltere'de yaşayan bir arkadaşım var.
O bir Amerikalı ama İngiltere'de yaşıyor.
Sanayi Devrimi ilk defa İngiltere'de ortaya çıkmıştır.
Severn Nehri sadece 354 km'dir, ancak İngiltere'deki en uzun nehirdir.