Translation of "élni" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "élni" in a sentence and their turkish translations:

- Megtanultam nélküle élni.
- Megtanultam élni nélküle.

Onsuz yaşamayı öğrendim.

- Brazíliában akarok élni.
- Braziliában akarok élni.

Ben Brezilya'da yaşamak istiyorum.

Élni akarunk.

Biz yaşamak istiyoruz.

- Nem tudok élni nélküled.
- Nem tudok nélküled élni.
- Nélküled nem tudok élni!

Sensiz yaşayamam.

- Nem tudok nélküled élni.
- Nélküled nem tudok élni!

Sensiz yaşayamam.

Nem akarok élni.

Yaşamak istemiyorum.

Ausztráliában akarok élni.

Avustralya'da yaşamak istiyorum.

Túl fogjuk élni.

Biz hayatta kalacağız.

Kezdj el élni!

- Düş yakamdan.
- Huzur ver!
- İşin gücün yok mu senin!

Tomi élni akar.

Tom yaşamak istiyor.

Hol akarnál élni?

Nerede yaşamak istersin?

Túl fogom élni.

Ben hayatta kalacağım.

Túl fogja élni.

O, hayatta kalacak.

Túl fogják élni.

Onlar hayatta kalacak.

Örökké szeretnék élni.

Sonsuza dek yaşamak istiyorum.

Olaszországban akarok élni.

İtalya'da yaşamak istiyorum.

Bostonban fogunk élni.

Boston'da yaşıyor olacağız.

Angliában fogunk élni.

İngiltere'de yaşıyor olacağız.

Szeretek Tommal élni.

Tom'la birlikte yaşamayı seviyorum.

Tampában szeretnék élni.

Tampa'da yaşamak istiyorum.

Túl fogod élni.

Hayatta kalacaksın.

Hol akarsz élni?

Nerede yaşamak istersin?

Örökké élni fogok.

Ben sonsuza kadar yaşayacağım.

Hagyj engem élni.

Yaşamama izin ver.

- Egy nagy városban szeretnék élni.
- Egy nagy városban akarok élni.

Büyük bir kentte yaşamak isterim.

- Tom nem akar vidéken élni.
- Tom nem akar falun élni.

Tom kırsal alanda yaşamak istemiyor.

Nem tudunk magányban élni.

Tek başımıza yaşayamayız.

Levegő nélkül élni lehetetlen.

Havasız yaşamak imkansızdır.

Tom túl fogja élni.

Tom yaşayacak.

Remélem, túl fogjuk élni.

Yaşayacağımızı umuyorum.

Tényleg örökké kívánsz élni?

- Gerçekten sonsuza kadar yaşamak istiyor musun?
- Gerçekten ebediyen yaşamak mı istiyorsun?
- Gerçekten ebediyen yaşamak istiyor musun?

Királyi módon fogunk élni.

Krallar gibi yaşayacağız.

Rémálom volna veled élni.

Seninle birlikte yaşamak bir kabus olurdu.

Nem szeretek itt élni.

Burada yaşamayı sevmiyorum.

Nem tudnék nélküled élni.

Sensiz yaşayamadım.

Nem szeretnék ott élni.

Orada yaşamak istemezdim.

Nem akarok egyedül élni.

Yalnız yaşamak istemiyorum.

Nincs értelme tovább élni.

Artık yaşamanın anlamı yok.

Nem akarok itt élni.

Burada yaşamak istemiyorum.

Nem fogok így élni.

Böyle yaşamayacağım.

Szeretnék New Yorkban élni.

New York'ta yaşamak istiyorum.

Nélküle nem tudok élni.

O onsuz yaşayamadığım tek kişi.

Lehet élni szerelem nélkül?

Aşksız yaşanır mı?

Nem tudok így élni.

Ben böyle yaşayamam.

Nem szeretek egyedül élni.

Tek yaşamayı sevmiyorum.

Nem akarok veled élni.

Seninle yaşamak istemiyorum.

Csak egyféleképpen lehet élni.

Yaşamak için sadece bir yol vardır.

Elmegyek élni! Velem tartasz?

Ben yaşamaya gidiyorum! Benimle geliyor musun?

Miért szeretsz Bostonban élni?

Neden Boston'da yaşamayı seviyorsun?

- Egy kastélyban szeretnék élni.
- Egy várban élnék szívesen.
- Várkastélyban szeretnék élni.

Bir kalede yaşamak istiyorum.

Annál tovább tudnak élni monopóliumaikkal.

tekelde o kadar uzun süre tutunur.

De meg kell tanulnom élni

Bedeli hesaplamadan, nedenler olmadan

Levegő nélkül nem tudunk élni.

Hava olmadan yaşayamayız.

Mary kiegyensúlyozott életet szeretne élni.

Mary dengeli bir yaşam tarzına sahip olmak istiyor.

Nem tudok így tovább élni.

Artık böyle yaşayamam.

Nem akarok ezzel együtt élni.

Onunla yaşamak istemiyorum.

Tényleg nem akarok itt élni.

Gerçekten burada yaşamak istemiyorum.

Nem tudok Tom nélkül élni.

Tom olmadan yaşayamam.

Egyszerűen nem tudok nélküled élni.

Sadece sensiz yaşayamam.

Egy nagy városban szeretnék élni.

Büyük bir şehirde yaşamayı isterim.

Boldogan akarom élni az életem.

Mutlu bir hayat yaşamak istiyorum.

Nem tudok tévé nélkül élni.

- Televizyon olmadan yaşayamam.
- Televizyonsuz yaşayamam.

Tom nem akar félelemben élni.

Tom korku içinde yaşamak istemiyor.

Egy napon Európában szeretnék élni.

Bir gün Avrupa'da yaşamak istiyorum.

Szeretek ebben az országban élni.

Bu ülkede yaşamak hoşuma gidiyor.

Tom nem akar vidéken élni.

Tom kırsal alanda yaşamak istemiyor.

Víz nélkül nem lehet élni.

Biri su olmadan yaşayamaz.

Hagyd élni azt a rovart.

Bu böceği canlı tut.

Akartál már egy szigeten élni?

Hiç bir adada yaşamak istedin mi?

- Senki sem tud kétszáz éves koráig élni.
- Senki sem tud kétszáz évig élni.

Hiç kimse iki yüz yaşına kadar yaşayamaz.

- Meg kell tanulnunk harmóniában élni a természettel.
- Meg kell tanulnunk összhangban élni a természettel.

Doğayla uyum içinde yaşamayı öğrenmeliyiz.

Én nem ilyen világban szeretnék élni.

Bu, içinde yaşamak istediğim bir dünya değil.

Ő élni fog örökké a szívünkben.

Sonsuza dek kalbimizde yaşayacak.

- Panaszt akarok tenni.
- Panasszal szeretnék élni.

Ben bir şikayette bulunmak istiyorum.

- Bostonban akarok élni.
- Bostonban akarok lakni.

Boston'da yaşamak istiyorum.

- Tom élni fog.
- Tom életben marad.

Tom yaşayacak.

Legyél már őszinte! Túl fogom élni.

Hadi, dürüst ol. Ben onu alabilirim.

Az emlékeinkben örökké tovább fog élni.

O her zaman anılarımızda yaşayacak.

Nem szeretsz a szüleiddel élni, igaz?

Ebeveynlerinle birlikte yaşamayı sevmiyorsun, değil mi?

Tom nem fog szeretni itt élni.

Tom burada yaşamaktan hoşlanmayacak.

Ez az, ahol Tom élni szeretne.

Burası Tom'un yaşamak istediği yer.

Élni annyit tesz, szeretni és énekelni.

- Yaşamak, şarkı söylemek ve sevmek anlamına gelir.
- Yaşamak, şarkı söylemek ve sevmek demektir.

Apám meg: "Nem. Mostantól ebben fogunk élni."

Ama babam ''Hayır, bunu tatil evimiz yapacağız'' diyordu.

Nyilvánvaló, hogy nem szokott szoros költségvetésből élni.

Onun sıkı bir bütçeyle yaşamaya alışkın olmadığı açıktır.

- Tom életben fog maradni.
- Tom élni fog.

Tom yaşayacak.

Lehet, hogy tovább fogok élni, mint te.

Senden daha uzun yaşayabilirim.

Az emberek nem tudnak a Marson élni.

İnsanlar Mars'ta yaşayamaz.

Meg nem vizsgált életet nem érdemes élni.

İncelenmemiş hayat yaşamaya değmez.

Mi már nem tudunk gépek nélkül élni.

Makineler olmadan yaşayamayız.

Tom élt, Tom él, Tom élni fog.

Tom yaşadı, Tom hayatta, Tom yaşayacak.

Nem gondolkodtam azon, hogy meddig fogok élni.

Şimdiye kadar ne kadar yaşayacağımı hiç merak etmedim.

Remélem, egy napon egy villában fogok élni.

Bir gün bir konakta yaşamayı umuyorum.

Ha nem lenne nap, nem tudnánk élni.

Güneş olmasa yaşayamayız.

Fiatalkorában esélytelen volt megjósolni, hogy meddig fog élni,

Gençken ne kadar yaşayacağını bilmesinin hiçbir yolu yoktu.

Egyszerűen kell élni, hogy mások is egyszerűen élhessenek.

Basit yaşamalıyız, böylece diğerleri de basit yaşayabilir.