Translation of "Ken" in Turkish

A neve Ken.

Onun adı Ken.

Ez Ken kutyája.

Bu Ken'in köpeğidir.

Ken kutyája fehér.

Ken'in köpeği beyazdır.

Ken szeret kempingezni.

Ken kamp yapmayı sever.

Ken egy focista.

Ken bir futbol oyuncusu.

- Ken nap nap után úszni megy.
- Ken naponta jár úszni.
- Ken naponta úszni jár.
- Ken minden nap úszni megy.

Ken günden güne yüzmeye gider.

- Hallo, a nevem Ken Saitou.
- Üdvözlet, a nevem Ken Saitou.

Merhaba, benim adım Ken Saitou.

- Jobb futó vagyok, mint Ken.
- Gyorsabban tudok futni, mint Ken.

Ken'den daha hızlı koşabilirim.

Mike és Ken barátok.

- Mike ve Ken arkadaştırlar.
- Mike ve Ken arkadaşlar.

Ken jól tud úszni.

Ken iyi yüzebilir.

Mit tesz most Ken?

Ken şimdi ne yapıyor?

Ken minden nap felhív.

Ken her gün beni arar.

Örülök, hogy megismertelek Ken.

Ken, tanıştığımıza memnun oldum!

Otthon volt Ken tegnap?

Ken dün evde miydi?

Ken tavaly Japánban volt.

Ken, geçen yıl Japonya'da idi.

Ken baseballjátékos szeretne lenni.

Ken bir beyzbol oyuncusu olmak istiyor.

- Ken épp arra vár, hogy jöjjön a vonat.
- Ken várja a vonatot.

Ken trenin gelişini bekliyor.

Ken ugyanolyan magas, mint Bill.

Ken Bill kadar uzun boylu.

Hasimoto urat összezavarta Ken kérdése.

Bay Hashimoto'nun Ken'in sorusuyla kafası karıştı.

Ken előzőleg már volt Angliában.

Ken daha önce İngiltere'de bulundu.

Ő sokkal öregebb, mint Ken.

O, Ken'den çok daha yaşlı.

A nevük Tom és Ken.

Onların isimleri Tom ve Ken'dir.

Ken csatlakozott a baseball klubhoz.

Ken Beyzbol kulübüne katıldı.

Ken barátságos embernek néz ki.

Ken arkadaş canlısı bir kişi gibi görünüyor.

Ki a magasabb, te vagy Ken?

Kim daha uzun, sen mi yoksa Ken mi?

Ken minden reggel beveti az ágyát.

Ken her sabah kendi yatağını yapar.

Ken fehér színűre festette a kerékpárját.

Ken bisikletini beyaza boyadı.

Ken sosem volt még New-Yorkban.

Ken asla New York'ta bulunmadı.

Tom és Ken sosem voltak közeli barátok.

Tom ve Ken asla yakın arkadaş olmadı.

- A kutya neve Ken.
- A kutyát Kennek hívják.

Köpeğin adı Ken.