Examples of using "óceánt" in a sentence and their turkish translations:
Okyanusu seviyorum.
Biz okyanusu dinledik.
- Okyanusu buradan görebiliyorum.
- Buradan okyanusu görebiliyorum.
Ben de okyanusu görmek istiyorum.
Oradan da okyanusa ulaşmak için açık bir yolu var.
Tekne Pasifik Okyanusu açıklarında gitti.
O hiç okyanus görmedi.
Kanal, Atlantik ve Pasifik okyanuslarını birbirine bağlar.
Yalnız bu araçlar gökyüzüne ve karaya bakmaktan ziyade,
Charles Lindbergh, Atlantik Okyanusu'nda, 1927 yılında ilk tek kişilik uçuşunu yaptı.