Examples of using "Zuzugeben" in a sentence and their turkish translations:
İtiraf etmekte zorlanırız.
Tom onu itiraf etmeyi reddetti.
O onu itiraf etmeyi reddetti.
O onu itiraf etmeyi reddetti.
kırmak yerine, ölmeyi seçeceğini biliyorum.
Bunu itiraf etmekten utanmıyorum.
İtiraf etmek bizim için zor olacak.
Onun benim hatam olduğunu itiraf etmeye hazırım.
İtiraf etmek o kadar zor değildi, değil mi?
O bilmediğini itiraf etmeye korkmuştu.
Bunu yaptığını itiraf etmeye zorladık.
Önemli bir otoriteye sahip olan, hatalarını kabul etmekten korkmayacak.
Tom bir hata yaptığını kabul etmeyi reddetti.
Tom eski neslin bir üyesi olduğunu itiraf etmekten nefret ediyor.
Tom hatalı olduğunu itiraf etme inceliği bile göstermedi.
Çok fazla aldığımızı itiraf etmek için cesarete sahip olmalıyız.
Tom hatalı olduğunu kabul etmekte zorluk çekiyordu.