Examples of using "Erwarte" in a sentence and their turkish translations:
Mucizeler bekleme.
Tom'u bekliyorum.
Beklenmeyeni bekle.
Ayrıntılı bir rapor bekliyorum.
Ben senin yardımını bekliyorum.
İkinci bir şansı bekle.
Bir kargo bekliyorum.
Özel muamele beklemiyorum.
Onun buraya gelmesini bekliyorum.
Ben bir anlaşma bekliyorum.
Yardım beklemiyorum.
Çok fazla şey bekleme.
Onun her an gelmesini bekliyorum.
Senin cevaplamanı beklemiyorum.
deliyi beklemek ve onun için plan yapmak.
Senden beklentim yok.
Hayattan ne bekliyorum?
Orada olmanı umuyorum.
Tom'dan bir şey beklemiyorum.
- Ben ondan çok şey bekliyorum.
- Ondan çok şey bekliyorum.
Bugün bir müşteri bekliyorum.
Sizden hiçbir şey beklemiyorum.
Bize yardım etmeni beklemiyorum.
Hatırlamanı beklemiyorum.
Beni affetmeni beklemiyorum.
Ben şimdi başlamanı beklemiyorum.
- Herkesin sana benzemesini bekleme.
- Herkesin seni sevmesini bekleme.
Onun bana yardım etmesini bekliyorum.
Ondan bir mektup bekliyorum.
Tom'un yüzeceğini umuyorum.
- Bela çıkacağını seziyorum.
- Bir sorun olacağını umuyorum.
Mükemmelin altında hiçbir şey ummuyorum.
Yeni yılda bir bebek bekliyorum!
Salı gününe kadar sizden haber bekleyeceğim.
Emirlerime uymanı bekliyorum.
Gelecek Pazartesi dönmeyi umuyorum.
Zamanında orada olmanızı bekliyorum.
- Baharın gelişini dört gözle bekliyorum.
- Baharın gelişini iple çekiyorum.
- Baharın gelişini sabırsızlıkla bekliyorum.
Kısa sürede bir şeyler olmasını bekleme.
Herkesin sizinle aynı fikirde olmasını beklemeyin.
Tom, Mary'nin katılmasını beklediğini söyledi.
Tom'a saygıyla davranacağını umuyorum.
Onların benim görüşümü desteklemelerini beklemiyorum.
Sanki birini bekliyormuş gibi etrafına bakıyordu.
Senin, benim arkadaşım olmanı ummuyorum.
Senin bana doğruyu söylemeni bekliyorum.
Tom'un yakında döneceğini umuyorum.
Hepinizin elinizden geleni yapacağınızı umuyorum.
Tom'un bugün burada olmasını beklemiyorum.
Bütün borcunu ödemeni bekliyorum.
Randevuna gitmeni bekliyorum.
Onun küçük erkek kardeşime bakacağını umuyorum.
Bugün şirketten bir e-posta almayı bekliyorum.
Büyük sözleri bekleme, ufak bir jest yeter.
Herhangi bir mücize bekleme.
Onun gelmesini bekliyorum.
Bir yetişkin gibi davranmanı bekliyorum.
- Ben çocuk bekliyorum.
- Bekliyorum.
- Çocuk bekliyorum.
- Hamileyim.
- Onun bana yardımcı olacağını umuyorum.
- Bana yardım edeceğinizi umuyorum.
Bunu senin yerine yapmamı bekleme. O senin bebeğin.
Benden çok şey bekleme.
Ondan çok şey bekleme.