Examples of using "Geschehen" in a sentence and their turkish translations:
Ne olacaksa olacak.
Bunun olması gerekiyor mu?
Bu olacak.
O olabilir.
Korkunç bir şey olmak üzere.
Her şey olabilir.
Hiçbir şey olmayacak.
Bu asla olmamalı.
Bu bana oldu.
Eninde sonunda olacak bu.
Bu ne zaman oldu?
Bunun olmasına neden izin verdin?
veya ailelerin organizesinde gerçekleşiyor
O, gerçekten olmadı.
Boston'da bir şey oldu.
Özel bir şey olmadı.
Her şey çok çabuk olmuştu.
Belki de bu hiç olmadı.
Ona ne oldu?
Olan şey kaçınılmazdı.
Pekala, böyle şeyler olur.
Bu bir daha asla olmamalı.
Harika bir şey oldu.
Tom ne olduğunu ifade etti.
Trafik kazalarının yağışlı günlerde meydana gelmesi olasıdır.
Dikkatsizlik devamlı kazalara neden olur.
Ona ne olacak?
Saçma şeyler burada olur.
Olmayacak olan oldu.
Sadece hiçbir şey olmamış gibi davran.
Ne olduğunu ilk keşfeden bendim.
Bu şeyler sadece İsveç'te olur.
Kimse ne olacağını öngöremez.
Diğerlerine ne oldu?
Olanları Tom'a anlattım.
O olmuş.
Ne olacağını merak ediyorum.
Ben ne olacağını görmek istedim.
Ne olduğunu bilmek istedim.
Burada ne olabileceğini biliyorum.
- Dün olan şey için üzgünüm.
- Dün olan şey için pişmanım.
- Bir şey değil.
- Rica ederim.
Bu sadece bir gecede olmayacak.
- O olabilirdi.
- O olabilir.
Ondan bahsetme, Tom.
Tom ne olduğunu bilmek istiyordu.
Şimdi ona ne olacak?
Bugün ne olduğunu unutalım.
Bunun asla olmayacağını söyledin.
Geçen hafta korkunç bir şey oldu.
“Her şey için çok teşekkür ederim.” “Rica ederim.”
Bundan sonra ne olacağını hiç kimse bilmiyor.
Sanırım o bir gün olacak.
Olanlar için pişmanlık duyuyor musun?
Hiç onun tekrar olabileceğini düşünüyor musun?
- Burada ne olduğunu düşünüyorsun?
- Sence burada ne olmuş olabilir?
- Sen gerçekleştirmedikçe hiçbir şey olmaz.
- Gerçekleştirmediğin sürece hiçbir şey olmaz.
Kötü bir şey olmak üzereydi.
Ne olduğunu tam olarak anlattı.
Olanı değiştiremeyiz.
Ne olabileceğini öngöremem.
Tom olanlara inanamadı.
Tom onun niçin olduğunu bilmiyor.
Ne olduğunu düşündün?
Ne olacağını düşündün?
Ne olduğu hakkında birisi Tom'la konuşmalı.
Tom hiçbir şey olmamış gibi davranıyor.
Tom hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu.
Tom bunun olacağını önceden bildi.
Onun olduğunu sanmıyorum.
Hiçbir şey olmayacak.
Tom gerçekten ne olduğunu bilmek istiyordu.
Bir şey olmuştu diye endişeliydik.
Tom onun ne zaman olduğunu bilmek istiyordu.
İşin çoğu elle yapılmak zorunda.
- Bir şey değil.
- Estağfurullah.
Olanlara üzüldüğünü söyledi.
Umarım o hiç olmaz.
Tom polise ne olduğunu söyledi.
Sami polise ne olduğunu anlattı.
Burada ne oldu?
Gelecek sefer ne olur?
Nerede oldu?
Dün olan şeyi değiştiremem.
Ne olduğunu Tom'a söyleyemezsin.
Yiyeceğin kalanına ne oldu?
Sana kalmanı isteten ne oldu?
Sana ne olduğunu bilmiyorum.
Dün gece olandan pişman değilim.
Ne olduğu ile ilgili anım yok.
Peki burada ne oldu?
Garip şeyler olur.
Bunun olması benim hatam.
Ne olmak üzere olduğunu biliyorsun, değil mi?