Examples of using "Verspäten" in a sentence and their turkish translations:
Geç kalmamalısın.
Geç kalacağız.
Tom geç kalacak.
Sanırım geç kalacağım.
Geç kalmayacağım.
Tom ve Mary geç kaldı.
Tom muhtemelen geç kalacak.
Ben geç kalabilirim.
Biraz geç kalacağım.
Akşam yemeğine geç kalacağız.
Tom, Mary'nin geç kalacağını söyledi.
Tom bir daha geç kalmayacağına söz verdi.
Tom geç kalacağını söyledi.
Tom asla tekrar geç kalmayacağına söz verdi.
Tom toplantılara geç kalmaya eğilimli.
Ben Tom'a geç kalacağımızı söyledim.
Tom'un geç kalacağını bekliyorum.
Tom Mary'ye geç kalacağını söyledi.
Geç kalmak ona yakışmıyor.
Öğretmenin geç kalmayacağını biliyorduk.
Geç kalacağımı Tom'a söyledim.
Philip ve Sheila geç kaldı. Ben de geç kaldım mı?
Tom yarın geç kalabileceğini söyledi.
Tom çok geç kalacağını söyledi.
Geç kalacağız.
Tom'un geç kalacağını umuyordum.
Tom Mary'nin geç kalmasını bekliyordu.
Tom'un geç kalması anormal değil.
Tom her zaman geç kaldığı için bir üne sahiptir.
Bir daha geç kalmayacağıma söz veriyorum.
Tom ve Mary'nin gecikeceğini biliyor muydun ?
O geç kalabilir, bu durumda biz bekleyeceğiz.
Geç kalacağını söylemek için telefon etti.
"Tom muhtemelen geç kalacak." "Evet, o bir olasılık."
Tom geç kalacağını söylemek için aradı.
Tom neden geç kalacağına dair bir sebep verdi mi?
Üzgünüm. 10 dakika geç kalacağım.
Tom geç kalacağını söyleyen bir mesaj bıraktı.
Tom'un geç kalacağını bilmeliydik.
Acele etsek iyi olur, yoksa geç kalacağız.
Geciktiğimi hatırlayıp gaza bastım.
Tom'un geç kalacağından endişeli olan tek kişi ben miyim?
Geç kalamam.
Tom, o ve Mary'nin muhtemelen biraz geç kalacağını söyledi.
Öğretmen okula geç kalmamam için beni uyardı.
O, geç kalacağını söylemek için onu aradı.
Tom Mary'yi aradı ve ona geç kalacağını söyledi.
Ben asla yine geç kalmayacağım.
Sanırım o geç kalacak.
Tom bize geç kalacağını söyleseydi iyi olurdu.
Tom Mary'yi geç kalacağını söylemek için aramadığından dolayı azarladı.
O, tekrar geç kalmamaya söz verdi.
Tom randevularına geç kalmaya eğilimli.
Geç kalmayalım diye bir taksiye bindik.