Examples of using "Dürfen" in a sentence and their turkish translations:
Şimdi gitmek için özgürsün.
Biz geri çekilmemeliyiz.
- Vazgeçemezsiniz!
- Pes edemezsiniz!
- Bırakamazsınız!
Onar sigara içmemeli.
- Burada fotoğraf çekebilir miyiz?
- Burada fotoğraf çekmek için iznimiz var mı?
Çocukların ağlaması sorun değil.
Burada yüzebilir miyiz?
Yetişkinlerin katılması bekliyoruz.
Bunu yapmamalıyız.
Herkes katılmaya yetkilidir.
Şimdi girebilirsin.
Ayrı ayrı ödeyebilir miyiz?
Oturabilir miyiz?
Burada sigara içebilir miyiz?
Gelini şimdi öpebilirsiniz.
- Biri "olmamalı" ile "gerek yok"u karıştırmamalıdır.
- Biri "must not" ile "need not"ı karıştırmamalıdır.
Gelini öpebilirsin.
Yorumları aşağıya bırakmak için çekinmeyin
Orada park edemezsin.
İstediğin zaman yine gelebilirsin.
Eve gidebilir miyiz?
Onu yapmamıza izin verilmiyor.
Bu olmamalıydı.
Soruyu cevaplayabilirsin.
İnsanlar hayvanları istismar etmemeli.
Çocuklar şarap içemez.
Bu asla olmamalıydı.
- Sen bir kan verici olamazsın.
- Kan bağışçısı olamazsın.
Menü kartını alabilir miyiz?
- Burada fotoğraf çekmemizin bir sakıncası var mı?
- Burada fotoğraf çekmemiz sorun olur mu?
Bayım, arabanı buraya park etmene izin verilmiyor.
Bireysel adaylara birden fazla
Enerji kaynaklarımızı israf etmemeliyiz.
Yüzebilirsin.
Sözümüzü unutmamalıyız.
Gelini şimdi öpebilirsiniz.
Polis memurlarının görevdeyken içki içmelerine izin verilmemektedir.
Bunu bir daha asla yapmamalıyız.
Biz umudu kaybetmemeliyiz.
Sözümüzden dönmemeliyiz.
Anayasaya aykırı davranmamalıyız.
Geç kalmamalıyız.
Hâlâ girmemize izin verilmiyor.
Onlar gidebilirler.
Bunu asla yapmamalıydın.
Tekrar başarısız olamayız.
Tom asla kovulmamalıydı.
Molada sigara içebilir miyiz?
Dur! Buraya park edemezsin!
Çocukların çocuk olmasına izin verilmelidir.
Bu tarantulanın kaçmasını göze alamayız.
Bu tarantulanın kaçmasına izin veremeyiz.
Ama çok da rahat olmayın,
- 18 yaşından küçükler evlenemez.
- 18 yaşın altındaki insanlar evlenemez.
Tom yarışı kazanmamalıydı.
En azından bir dakika onun hakkında düşünebilir miyiz?
Tom'un kaçmasına izin vermemeliydik.
Şimdi eve gidip yatabilir miyiz?
Kütüphanede konuşmamalıyız.
Her şeyden önce bencil olmamalıyız.
Bunu yapmamıza izin verildiğinden emin misin?
Sana bir şey söylememeliydim.
Hâlâ Tom'u ziyaret etmemize izin verilmiyor.
Tom'a söylememeliydik.
Tom böyle bir şey söylememeliydi.
Tom erken çıkmak için Mary'nin iznini istedi.
Bize, size nasıl yardım edebileceğimizi söyleyin.
gemilerin aşamayacağı yükseklikte
Vazgeçemeyiz.
En azından üç saat yemek yeme.
Suudi Arabistan'da kadınların araba sürmelerine izin verilmez.
- Şimdi gidebilirsin.
- Artık gidebilirsin.
Bunun arkadaşlığımızı bozmasına izin veremeyiz.
Tom'un Mary'yi bulmasına izin veremeyiz.
Dürüst bir adama kazık atmamalıydın.
Ölü hakkında saygısızca konuşmamalıyız.
Tom araba sürmek için yeterince yaşlıdır.
Asla sigara içmeye başlamamam gerekirdi.
eğer akşam ezanından sonra dışarı çıkmaya izin aldıysan bunu anlamı şudur
Ayrıca kaç oy verilebileceğini de söylüyor.
Biz tekrar savaşa gitmemeliyiz.
On sekiz yaşın altındaki insanların alkollü içki satın almamaları gerekiyor.
Arabanı izin almadan oraya park etmemelisin.
Onun olmasına izin veremeyiz.
Üzgünüm ama burada balık avlamaya izin verilmiyor.
- Önümüzdeki pazartesiye kadar kimseye söylemeyelim.
- Önümüzdeki pazartesiye kadar kimseye anlatmayalım.
- Önümüzdeki pazartesiye kadar kimselere söylemeyelim.
Buraya giremezsin. Bu özel bir mülkiyet.
Onu yapmana izin verilmiyor.
Annem bu gece geç kalabileceğimizi söyledi.
Bazı insanlar oy verme yaşının 16'ya düşürülmesi gerektiğini düşünüyor.
Çocuklar ekran başında çok fazla zaman geçirmemeli.
Kötü yapmak, harekete geçmenizi sağlar.