Examples of using "Versammelt" in a sentence and their turkish translations:
Herkes oturma odasında toplandı.
Kalabalık bir insan grubu toplandı.
Orada onlarca öğrenci toplandı.
Tom, Mary ve John; Alice'in etrafında toplandılar.
Büyük bir kalabalık caddede toplanmıştı.
Bir yerde hiç bu kadar çok insan görmedim.
Uzun, sıcak bir günün ardından bu erkek jeladanın sürüsünü toplaması gerek.
Napolyon'un planlanan İngiltere işgali için Saint Omer'de toplanan
Bir yerde çok fazla kitap görmemiştim.
Tom, konferans masasında toplanmış olan can düşmanlarının çevresine cesurca baktı.
On binlerce insan soğuk ve yağmura rağmen Paskalya kutlamasında Papa Francis ile Dindar Kütleye katılmak için pazar sabahı Aziz Petrus Meydanında toplandı.