Translation of "Verrückte" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Verrückte" in a sentence and their turkish translations:

Diese verrückte Jagd begann.

Ve çılgın bir kovalamaca başladı.

Es ist eine verrückte Welt.

Dünyanın çivisi çıkmış.

Das ist eine verrückte Idee.

Bu çılgınca bir fikir.

Das ist eine verrückte Welt.

Bu çılgın bir dünya.

Meine Mutter ist eine Verrückte.

Annem çılgın bir kadındır.

Das Verrückte bei dieser Reise war,

Bu yolculukta yaşadığım inanılmaz şey,

Materialisten und Verrückte haben nie Zweifel.

Materyalistler ve deliler asla şüphe duymazlar.

Diese Britische Studie hat eine verrückte Geschichte.

Bu İngiliz araştırması, aslında çılgın bir hikaye.

Wie bist du auf diese verrückte Idee gekommen?

- Bu çılgın fikri nasıl buldun?
- Bu çılgın fikri nasıl ileri sürdün.
- Bu çılgın fikir nereden aklına geldi?

Ich bin nicht verrückt. Der Verrückte bist du.

Ben deli değilim. Deli olan kişi sensin.

Verrückte Menschen wie wir denken mit dem Herzen.

Bizim gibi çılgın insanlar kalbi ile düşünür.

- Sie arbeitet wie eine Besessene.
- Sie arbeitet wie eine Verrückte.

- O manyakça çalışır.
- Deli gibi çalışır.

Eine verrückte Frau zu lieben, ist die Sache eines mutigen Mannes!

Deli kadın sevmek cesur adam işidir!

Der Verrückte fürchtet sich vor dem Verrückten, der Schlaue vor dem Verrückten.

Deli deliden korkar, akıllı deliden korkar.

Das Verrückte am Leben ist, dass man es vorwärts lebt und rückwärts versteht.

Hayatın çılgınlığı, ileriye doğru yaşamak ve geriye doğru anlamaktır!