Examples of using "Verrückte" in a sentence and their turkish translations:
Ve çılgın bir kovalamaca başladı.
Dünyanın çivisi çıkmış.
Bu çılgınca bir fikir.
Bu çılgın bir dünya.
Annem çılgın bir kadındır.
Bu yolculukta yaşadığım inanılmaz şey,
Materyalistler ve deliler asla şüphe duymazlar.
Bu İngiliz araştırması, aslında çılgın bir hikaye.
- Bu çılgın fikri nasıl buldun?
- Bu çılgın fikri nasıl ileri sürdün.
- Bu çılgın fikir nereden aklına geldi?
Ben deli değilim. Deli olan kişi sensin.
Bizim gibi çılgın insanlar kalbi ile düşünür.
- O manyakça çalışır.
- Deli gibi çalışır.
Deli kadın sevmek cesur adam işidir!
Deli deliden korkar, akıllı deliden korkar.
Hayatın çılgınlığı, ileriye doğru yaşamak ve geriye doğru anlamaktır!