Examples of using "Idee" in a sentence and their turkish translations:
Kötü bir fikir.
Bu senin fikrindi.
Tom o fikri beğendi.
Fikri beğendim.
Senin fikrin benimkine benzerdir.
Onun hakkında hiç fikrin var mı?
Hiç daha iyi fikirlerin var mı?
O başka birinin fikriydi.
Fikri nerede aldın?
O parlak bir fikir.
O, aptalca bir fikirdir.
Bu harika bir fikir.
Aptalca bir fikirdi.
Aklıma iyi bir fikir geldi.
Tom fikri reddetti.
- Aklıma iyi bir fikir geldi.
- Benim iyi bir fikrim var.
- İyi bir fikrim var.
Bir fikrim var.
Fikrin iyi bir fikir gibi geliyor.
O kimin fikriydi?
Mükemmel bir fikir.
Bir fikrim vardı.
O, Tom'un fikriydi.
O fikri destekliyorum.
O benim fikrim.
Aklıma bir fikir geldi.
O benim fikrimdi.
Fikri sevdim.
Onlar bizim fikrimizi reddettiler.
Tom bu fikri sevdi.
Fikrini seviyorum.
Tom fikri beğeniyor.
O, Tom'un fikri.
Fikir budur.
Tom, fikri sevdi.
Fikri olan var mı?
O bizim fikrimizdi.
Tom'un fikri mükemmel.
- Bu fikir tartışılabilir.
- Bu görüş ihtilaflıdır.
- Bu düşünce tartışmalıdır.
Tom, Mary'nin fikrini benimsedi.
Onun fikri iyi değil.
''Harika bir fikir.'' ya da ''Berbat bir fikir.''
O benim fikrime katıldı.
Bu harika bir fikir.
- O harika bir fikir.
- Harika bir fikir.
- O fikir fena değil.
- O kötü bir fikir değil.
Daha iyi bir fikir önerebilir misin?
Bunun arkasında kim olduğuna dair herhangi bir fikrin var mı?
Sanırım o aptalca bir fikir.
O, gerçekten harika bir fikir.
iyi bir fikir değil.
Lütfen fikrini toparla.
Fikriniz kesinlikle düşünmeye değer.
Ne güzel bir fikir!
Herkes onun fikrini kabul etti.
Ne saçma bir fikir!
O kötü bir fikir değil.
O, parlak bir fikirdir.
Aklına iyi bir fikir geldi.
O yeni bir fikir buldu.
Senin kendi fikrin mi?
İyi bir fikir!
Ne harika bir fikir!
- Bu mükemmel bir düşünce!
- O mükemmel bir fikir.
İyi bir fikir değil.
O kötü bir fikirdi.
Onun aklına iyi bir fikir geldi.
Onun aklına iyi bir fikir geldi.
Daha iyi bir fikrim var.
Bu korkunç bir düşünce.
Bir fikrim daha var.
- İşte buna bir fikir denir.
- Bak, bu güzel bir fikir işte.
Fikir kötü değil.
O benim fikrimle alay etti.
Bu iyi bir fikir.
İyi bir fikirdi.
O berbat bir fikirdi.
Bu çılgınca bir fikir.
Bu harika bir düşünce.
Tom'un parlak bir fikri vardı.
Belki o, fikri beğendi.
O benim fikrimi kabul etti.
Parlak bir fikir ileri sürdüm.