Examples of using "Verbergen" in a sentence and their turkish translations:
Onu gizlemenin hiçbir yolu yoktu.
Duygularını gizlemek zorunda değilsin.
Tom'un saklayacak bir şeyi yok.
Mary'nin gizleyecek bir şey yok.
Saklayacak hiçbir şeyimiz yok.
Tom'un saklayacak bir şeyi var.
Saklayacak bir şeyim yok.
Tom'un gizleyecek bir şeyi yoktu.
Hayal kırıklığımı gizlemeye çalıştım.
Benden bir şey saklamak zorunda değilsin.
Suçlu kimliğini gizlemek zorunda kaldı.
Duygularımı gizleyemiyorum.
Duygularını gizlemeye çalıştı.
Tom gözyaşlarını gizlemeye çalıştı.
Tom duygularını gizleyemedi.
Gözyaşlarını gizlemeye çalıştı.
Duygularımı daha iyi gizleyebiliyor muyum?
Mary duygularını saklamaya çalıştı.
Öfkesini gizlemeye çalıştı.
Hislerini saklamak zorunda değilsin.
Tom öfkesini saklamaya çalıştı.
Tom öfkesini gizleyemedi.
O, korkusunu gizlemek için güldü.
Ben onlardan gerçeği saklamıyorum.
Ne aşk ne de öksürük gizlenebilir.
Aşk ve öksürük gizlenemez.
Bunu senden gizleyemem.
Tom ve benim gizleyecek hiçbir şeyimiz yok.
Gerçekte ne olup bittiğini gizlemeye çalıştılar.
Tom, Mary'den asla bir sır saklayamadı.
Onun bir şey gizlediğini düşünüyorum.
Bence o bir şey saklıyor.
kimliğini gizlemek için olağanüstü önlemler almıştı.
Tom kimliğini gizlemek için bir maske takıyordu.
Sanırım o benden bir şeyler saklıyor.
Tom bir şey sakladığı için yalan söyledi.
Tom artık gerçeği Mary'den saklayamaz.
Tom kelliğini gizlemek için şapkasını çıkarmadı.
Yüzünü gizlemek istiyorsan, çıplak yürü.
O, ona aşık ama duygularını gizlemeye çalışıyor.
Birinin kendisi hakkında çok konuşması, saklanmanın bir çeşidi de olabilir.
O her zaman bir şey saklıyor gibi hissettim.
Ancak ailesini küçümseyen geri dönen aristokratları hor görmesini gizleyemedi
Ya o gerçekten iyi yapıyor ya da her şeyi tebessümünün arkasında saklayabiliyor.
Kim bilir, daha başka ne sırlar saklanıyor Dünya'da bir gecenin karanlığında. Alt yazı çevirmeni: Yurdakul Gündoğdu
Chris, Beth'in değerli kol saatini bulamadığını duyduğunda üzüntüsünü gizleyemedi.
- Bir şey sakladığını biliyorum.
- Biliyorum, bir şey gizliyorsun.