Examples of using "Umsehen" in a sentence and their turkish translations:
Ama bakın, şuradaki ağaca bile
Tom bir iş aramak zorundadır.
Ama bakın, şuradaki ağaca bile bakmamız yeterli olur.
Milyonlarca çiftçi başka iş aramak zorunda kaldı.
Tom, Boston'a gideceğini ve orada bir iş bulabilip bulamayacağını göreceğini söyledi.
Etrafa bir göz atmamızın bir sakıncası var mı?
O bir gece kulübü müzisyeni olarak iyi bir geçim sağlayamadığı için tüm günlük bir işe girmek zorunda kaldı.