Examples of using "Trocknen" in a sentence and their turkish translations:
Gözlerinizi kurulayın.
Karınları balıkla doldu, kurulanıp kürklerini fırçalama vakti.
Göz yaşlarınızı kurulayın.
Tom, Mary'nin elini tuttu ve gözyaşlarını silmesi için mendilini ona verdi.
- Kışa saklamak istediğimiz balıkları tuzlamalı ya da kurutmalıyız.
- Kışa kadar muhafaza etmek istediğimiz balıkları tuzlamalı ya da kurutmalıyız.
Çamaşırlar bugün mutlaka tamamen kuruyacaktır zira havalar yeniden çok güzel.
Dün gece kurutmak için çamaşırı dışarı astım ve sabaha kadar kaya gibi donmuştu.