Examples of using "Treiben" in a sentence and their turkish translations:
O kadar çocukça davranamazsın.
Yazın, açık hava sporlarını severiz.
Burada ne halt ediyorsun?
Şehir hayatının koşuşturmasını özledim.
Onun spor için boş zamanı yok.
Her gün spor yapmak son derece önemlidir.
Beni utandıracaksın.
Mary'nin doktoru ona egzersiz yapmasını tavsiye etti.
Su üstünde yüzmeyi severim.
Ben sadece bunu abartmak istemiyorum.
Annelik içgüdüleriyle yola devam ediyor. Tehlikeye rağmen.
Daha çok egzersiz yapmalısın.
Hafif egzersizler kendimizi iyi hissetmemizi sağlar.
Gemi direği kırıldı ve gemimiz akıntıya kapılıp gitti.
- Hem babam hem de erkek kardeşim kumara düşkünler.
- Hem babam hem de erkek kardeşim kumarı çok severler.
Etrafınızda virüs partiküllerine dağıtabilecek, iyi bir hava akışı var mı?
Diğerleri çok küçük ve hafif olduğundan havada daha uzun süre asılı kalırlar
Onların ikisinin ne yaptığını göremiyorum ama onlar çok gürültü yapıyor.
Orada ne yapıyorsun?
Burada ne yaptığını sorabilir miyim?
Hem babam hem de erkek kardeşim kumar oynamayı severler.