Examples of using "Tor" in a sentence and their turkish translations:
Gol!
Kapıyı açın.
Kapı açıldı.
Beni kapıya götürür müsün?
Bu kapının boyanmaya ihtiyacı var.
O, hangi kapıdır?
Gol ofsayttı.
Tom, kapıya yürüdü.
Kapıyı kapattım.
Kapı açık.
Kapı açık bırakıldı.
Forvet oyuncusu gol attı.
Tom bir gol attı!
Bir gol attım.
Birisi kapının önünde duruyor.
Kapı kendisi açıldı.
Tom kapıyı iterek açtı.
Gol Ali'ye yazıldı.
Araba bir kapıdan geçti.
Tom ön kapının kilidini açtı.
Tom topu kaleye tekmeledi.
O, atını kapıya kadar yürüttü.
Onlar kapıya doğru yürüdü.
Topu kaleye attı.
Kapınını yanında duran kişi Tom.
Kapıyı kapat.
- Bu gece ilk golü kim atacak?
- Bu gece ilk golü kim atar?
Kapı sekizde kapanır.
Kapı altıda kapatılır.
O arabasını kapıya çekti.
O, bana kapıyı kapatmamı emretti.
Kapıyı kapatma zamanı geldi.
O, kapının yanında çömeldi.
Tom maçın ilk golünü attı.
Kapı bahçeye erişim sağlar.
Bu kapı bahçeye erişmeye olanak sağlar.
Arkadaşları onu kapıda bekledi.
Kapı bir araba için çok dar.
Kapı kamyon için çok dardı.
Kapı tüm yıl boyunca kapalı.
Kapı araba için çok dar.
Kapıdaki köpekten korkuyordu.
O bir gol atınca kalabalık çılgına döndü.
Final maçındaki tek gol Andrés Iniesta tarafından atıldı.
Kapı nerede?
Kapıyı kapattırabilip kapattıramayacağımıza bir bakalım.
Tom her sabah 8:00'de kapıyı açar.
Brandenburg Kapısı Almanya'daki en ünlü yerlerden biridir.
Tom arabasından indi ve kapıyı açtı.
Kapı şimdi açıktır.
O, eli cebinde kapının yanında duruyordu
Benim erkek arkadaşım aptaldır.
Benzin kamyonu kapıya çarptı ve patladı.
Kapıda seni görmek isteyen bir adam var.
Köpeğimi beslerken, kapının açık bırakıldığını fark ettim.
Kapıyı kapat.
Kapıya gittiğimizde çok yağmur yağmaya başladı.
Tom arabasının penceresinden dışarıya eğildi ve kapıdaki interkom tuşuna bastı.