Translation of "Stritten" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Stritten" in a sentence and their turkish translations:

Tom und Maria stritten sich.

Tom ve Mary tartıştı.

Tom und Maria stritten andauernd.

Tom ve Mary hep kavga ediyorlardı.

Die beiden Schwestern stritten ständig miteinander.

İki kız kardeş birbirleriyle sürekli kavga ediyorlar.

Tom und Maria stritten sich viel.

Tom ve Mary çok tartışıyorlardı.

Tom und Maria stritten die ganze Nacht.

Tom ve Mary bütün gece tartıştı.

Tom und Maria stritten sich immer ständig.

Tom ve Mary her zaman tartışırlardı.

Tom sah, wie sich Maria und Johannes stritten.

Tom, Mary ile John'u tartışırlarken gördü.

Tom hörte, wie Maria und Johannes sich stritten.

Tom, Meryem ve John'un tartıştığını duydu.

Erst stritten sie, und dann im nächsten Moment küssten sie sich.

Bir an kavga edip bir an öpüşüyorlardı.

Mary und John stritten sich, aber nach einer Weile vertrugen sie sich wieder.

Mary ve John tartıştılar, ancak bir süre sonra barıştılar.