Examples of using "Stritten" in a sentence and their turkish translations:
Tom ve Mary tartıştı.
Tom ve Mary hep kavga ediyorlardı.
İki kız kardeş birbirleriyle sürekli kavga ediyorlar.
Tom ve Mary çok tartışıyorlardı.
Tom ve Mary bütün gece tartıştı.
Tom ve Mary her zaman tartışırlardı.
Tom, Mary ile John'u tartışırlarken gördü.
Tom, Meryem ve John'un tartıştığını duydu.
Bir an kavga edip bir an öpüşüyorlardı.
Mary ve John tartıştılar, ancak bir süre sonra barıştılar.