Examples of using "Andauernd" in a sentence and their turkish translations:
Her zaman yağmur yağıyor.
Her zaman burada yemek yiyorum.
Hapşırmaya devam ediyorum.
Her zaman bir şeyler kaybederim.
Neden siz ikiniz hep kavga ediyorsunuz?
Bana sürekli soru sorup durma!
Erkekler her zaman kadınlar hakkında konuşur.
Tom ve Mary hep kavga ediyorlardı.
Ben Tom'u sürekli burada görürüm.
Bugün telefon durmadan çalıyor!
Tom ve Mary hep kavga ediyorlar.
O, her zaman gülüyor.
İnsanlar bana bunu her zaman anlatıyor.
Sana inanmıyorum. Her zaman yalan söylüyorsun.
Ben her zaman Tom'la karşılaşırım.
Çocuk sürekli annesinin konuşmasını kesiyordu.
Ben o konuyu işitmekten bıktım.
Tom ve Mary hep kavga eder.
Neden benimle sürekli İngilizce konuşuyorsun? Bir yabancı olduğum için mi?
Sana inanmıyorum. Her zaman yalan söylüyorsun.
Tom her zaman kızı hakkında endişelenir.
Eğer evren yıldızlarla doluysa, neden onların ışığı sürekli olarak tüm evreni aydınlatmıyor?
Ben bir çocukken ebeveynlerim her zaman dövüşürdü.