Examples of using "Schulter" in a sentence and their turkish translations:
Omuzuma dokundu.
O benim omzuma dokundu.
- Omuzun nasıl?
- Omuzunuz nasıl?
Sağ omzum acıyor.
Tom omzuma dokundu.
Ona omuzundan dokundu.
O omzunu çıkardı.
Omzumu çıkardım.
Tom'un omuzunda bir ağrısı var.
Omuzum ağrıyor.
O omzuma yavaş yavaş vurdu.
O, omzuma vurdu.
Omzumu incittim.
O, onun omzuna dokundu.
Bill omuzumu yavaşça vurdu.
- O, omuzumu tıpışladı.
- O hafifçe omzuma vurdu.
Onun omuzu çıktı.
Tom omzuma vurdu.
O, omuzundan yaralandı.
O benim omzumda uyuyakaldı.
O, benim omzumda uyuyakaldı.
Onun omzunda uyuyakaldım.
Tom omuzunu sarstı.
O beni omzumdan tuttu.
Bir kardeş omuz gibidir.
O, onun omzuna yaslandı.
Benim omzumda bir ağrı var.
Tom, Mary'nin omzuna dokundu.
Omuzdan yaralandı.
Tom omzumda uyuyakaldı.
Onun omzunu öptü.
Tom omzunu yerinden çıkardı.
Tom Mary'nin omzuna elini koydu.
Onu hafife almayın.
O, elini benim omzuma koydu.
O, bana her zaman soğuk davranır.
O, erkek kardeşinin omuza vurdu.
Tom oğlunun omuzuna vurdu.
Tom omzuma elini koydu.
Elini omzuma koydu.
O, bir gülümseme ile omuzumu okşadı.
Kolunu omuzunda hissetti.
Omuzunda bir tüfek taşıyordu.
Elimi onun omuzuna koydum.
Tom omuzunda Mary'nin elini hissetti.
Elimi Tom'un omzuna koydum.
Onun omzunda ağladım.
O her şeyi hafifçe alır.
Tom sırtına hafifçe vurdu.
Elini omzuma koy.
Birisi omuzuma hafifçe vurdu.
Oğlunun omzunu okşadı.
Mary yanlışlıkla Tom'un omzunu fırçaladı.
Kedim başını omzuma doğru ovdu.
Zengin arkadaş ona soğuk davrandı.
Babam elini omzuma koydu.
Mary uzun at kuyruğunu omzunun üzerinden attı.
Omuzum ağrıyor.
Liisa elini Markku'nun omuzuna koydu.
Bir papağan kaptanın omzuna kondu.
Ben elimi onun omzuna koydum.
Tom çantasını omuzuna astı.
Mary saçını omzunun üzerine attı.
Sol omzumda bir dövmem var.
Tom kolunu onun omuzuna sardı.
Tom havluyu omzuna attı.
Omuzlarımda bir ağrı var.
Öteki takım bizi hafife aldı.
Doktor senin omzunun nesi olduğunu düşünüyor.
- Tom zor bir durumu hafife aldı.
- Tom zor bir durumu küçümsedi.
Hep lakayıt takılıyorsun.
Onun senin dayanman için güçlü bir omuzu var.
Omzuma hafifçe vurarak ona yardım ettiğim için bana teşekkür etti.
Tom başını Mary'nin omzuna koydu ve ağlamaya başladı.
Maymun onu görür görmez onun omuzlarına sıçradı.
Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı.