Translation of "Schnürsenkel" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Schnürsenkel" in a sentence and their turkish translations:

- Deine Schnürsenkel sind offen.
- Ihre Schnürsenkel sind offen.

Ayakkabıların çözülmüş.

Ich band meine Schnürsenkel.

Ayakkabı bağlarımı bağladım.

Tom löste seine Schnürsenkel.

- Tom ayakkabılarının bağcığını çözdü.
- Tom ayakkabılarının bağcıklarını çözdü.
- Tom ayakkabısının bağcıklarını çözdü.

Ich habe meine Schnürsenkel gelockert.

Ben benim ayakkabı bağlarını gevşettim.

Tom hat neue Schnürsenkel gekauft.

Tom ayakkabıları için yeni bağcıklar aldı.

Er hat neue Schnürsenkel gekauft.

Ayakkabılarına yeni bağcık aldı.

Tom band sich die Schnürsenkel zu.

Tom ayakkabı bağlarını bağladı.

Ich kann meine Schnürsenkel nicht binden.

Ayakkabı bağcıklarımı bağlayamam.

- Binde deine Schnürsenkel.
- Binde deine Schuhe zu.

Ayakkabı bağlarını bağla.

Tom kann sich nicht die Schnürsenkel zubinden.

Tom ayakkabılarını tek başına bağlayamaz.

Warte einen Moment. Meine Schnürsenkel sind offen.

Bir dakika bekle. Ayakkabı bağlarım çözülmüş.

Mein Schnürsenkel hat sich in der Rolltreppe verfangen.

Benim ayakkabı bağcığım yürüyen merdivene takıldı.

Tom beugte sich vor, um sich die Schnürsenkel zuzubinden.

Tom ayakkabı bağlarını bağlamak için eğildi.

- Tom bückte sich, um sich den Schuh zuzubinden.
- Tom bückte sich, um sich die Schnürsenkel zuzubinden.
- Tom bückte sich, um die Schnürsenkel seines Schuhs zuzubinden.

Tom ayakkabısını bağlamak için öne doğru eğildi.

„Es geht alles“, sagte der Dollberger Junge und benutze einen Regenwurm als Schnürsenkel.

Dollbergen'li çocuk ayakkabısını bir solucanla bağlarken, "Her şey mümkün" dedi.

- Tom kann sich nicht die Schnürsenkel zubinden.
- Tom kann sich nicht die Schuhe zubinden.

Tom ayakkabı bağcıklarını nasıl bağlayacağını bilmiyor.