Examples of using "Löste" in a sentence and their turkish translations:
Mary, gizemi çözdü.
Silah bozuldu.
Tom saati kolundan çıkardı.
- Tom ayakkabılarının bağcığını çözdü.
- Tom ayakkabılarının bağcıklarını çözdü.
- Tom ayakkabısının bağcıklarını çözdü.
Bütün problemleri kolaylıkla çözdü.
Avcı uçağı bombalarını bıraktı.
Silah kazara ateş aldı.
O, zor problemi çözdü.
Problemi çabucak çözdü.
Tom yangın alarmınıı çekti.
Grup dağıldı.
Kavga nasıl başladı?
Sorunu bu şekilde hallettim.
O, sorunu zahmetsizce çözdü.
Gizemi açıklamada zorluk çekmedi.
- Sorunu kolaylıkla çözdü.
- Problemi kolaylıkla çözdü.
Bütün problemleri kolaylıkla çözdü.
Yangın tiyatroda büyük bir paniğe neden oldu.
Tom, Mary ile nişanını bozdu.
Ceketimin düğmeleri koptu.
Düğme koptu.
Tom emniyet kemerini açtı ve arabadan indi.
Tom durumu şiddet kullanmadan çözdü.
Sis saat on civarında kaybolmaya başladı.
Onun bekaret kemeri havaalanındaki metal detektörünü harekete geçirdi.
Pul düştü.
Tom sorunla ilgiliydi.
Mary ona birkaç ipucu verdikten sonra Tom bilmeceyi çözdü.
Kolayca sorunu çözdü.
Birkaç gün önce problemi çözdüm.
Sadece sis kalktığında bir uçurumun kenarında uyuduğumuzu fark ettik.
Benim yorumum grupta bir tartışmayı ateşledi.