Translation of "Leugnete" in Turkish

Er leugnete die Fakten.

- O, gerçekleri yalanladı.
- O, gerçekleri inkar etti.
- O, gerçekleri reddetti.

Tom leugnete, irgendetwas davon zu wissen.

Tom bu konuda hiçbir şey bildiğini reddetti.

Er leugnete, so etwas gesagt zu haben.

Böyle bir şey söylediğini inkar etti.

Tom leugnete, so etwas gesagt zu haben.

Tom böyle bir şey söylediğini yalanladı.

- Sie leugnete, dort gewesen zu sein.
- Sie stritt ab, dort gewesen zu sein.

O, orada olduğunu inkar etti.

- Sie leugnete, ihn getroffen zu haben.
- Sie bestritt, dass sie ihn getroffen hatte.

O, onunla buluştuğunu inkar etti.

- Er leugnete, irgendetwas davon zu wissen.
- Er stritt ab, dass er irgendetwas drüber wisse.

Onun hakkında bir şey bildiğini inkar etti.

- Er leugnete, das Geld gestohlen zu haben.
- Er stritt ab, das Geld gestohlen zu haben.

- Parayı çaldığını inkar etti.
- Parayı çaldığını reddetti.

- Der Junge verneinte, dass er das Fahrrad gestohlen hat.
- Der Junge leugnete, das Fahrrad gestohlen zu haben.

Çocuk bisikleti çaldığını inkar etti.