Examples of using "Stritt" in a sentence and their turkish translations:
O onu reddetti.
O, her şeyi reddetti.
O her şeyi reddetti.
Tom her şeyi reddetti.
Tom onu reddetti.
- Mary bunu inkar etti.
- Mary bunu reddetti.
- Mary bunu yalanladı.
Tom, Mary ile kavga etti.
Sami onu reddetti.
O, onu anında yalanladı.
Her zaman ebeveynleriyle tartışıyordu.
Onu yaptığını inkar etti.
Tom onu yaptığını reddetti.
Tom Mary ile para hakkında tartıştı.
Çift tartıştı ama kısa sürede uzlaştı.
- Tom rüşveti kabul ettiğini yalanladı.
- Tom rüşveti kabul ettiğini inkâr etti.
- Tom rüşveti kabul ettiğini reddetti.
Tom Mary ile her zaman buluştuğunu inkar etti.
Tom sorun hakkında Mary ile tartıştı.
Adam arabayı çaldığını inkar etti.
Mahkum bir polisi öldürmüş olduğunu reddetti.
Adam parayı aldığını inkar etti.
Tom cinayete karıştığını reddetti.
- Tom söylentiyi reddetti.
- Tom söylentiyi inkar etti.
O, orada olduğunu inkar etti.
Onun hakkında bir şey bildiğini inkar etti.
- Parayı çaldığını inkar etti.
- Parayı çaldığını reddetti.
Tartıştığım profesör sonunda haklı olduğumu kabul etti.
Dün ağabeyim ile tartıştım.
Tom söylentileri ne doğruladı ne de yalanladı.